Bırak Bağırsın: Küle Dönen Akkor
_kaldırdı başını binlere,seslendi: beni bana böylemi gerek..._
yanan yeri hâlâ tüten bedenleri madımak dönemini unutma dün unutturmaya çalışıp bugun unutsada yangın öncesi: _bam teli _ulama seli yangın yeri: ateş duman yanık et ve kokusu ve maddenin çelişkisi ve çığlık ve acep yarına.. ve hayreti ve gayreti toyluğun ve destanı yazılamamışlığın … yangın yerinde biri: - ısınmış,kavrulmuş camlardan bir yağmur düşünün işte benim yanıklarım bundan.. yaraları sağıtılan: - ağlayamadığım için avaz avaz bağırıyorum dayanamıyor biri o sıra çığlıklarıma ve kulaklarını tıkayıp acılarımın dindirilip susturulmamı istiyor sağır bir sesle! . yaraları sağıtan: - (dönüyor hayretten çıldırana) ‘ko bağırsın,ko bağırsın! bunlar yaşama tutunabilmenin çığlıkları, bir gün susar bağıramazsa o zaman daha acıtır bizi.. yangından sıyrılan biri: - (şaşkındır) ‘bu bir kâbus uyanacaksın balkona çıkıp kahve falan içip kendine geleceksin’ (diye düşünmektedir..) her taraf zifiri karanlık,yanık kokusu.duman nerde nefes! demiş: dışarı çıkayım bir nefes alıp ondan sonra öleyim! . ölü diye morga kaldırılan: - tık…tık.tık-tık…tık…eğhhhh… boş sual eden biri: - yahu kardeşim işiniz neydi orda! doğmamış çocuğun türküsü: - ‘canım oğlum güzel yavrum gözümün ışıltısı ölümden ölmekten değil korkumuz..’ doğmamış çocuğa türkü yakan: gözesinde yangının ağır ağır ağır ağır ateş hırsızı düşünmedi etmedi esirine buyur alev ağır ağır alev küle döndü savruldu gitmek istediği yere sayısız bedene kalkan ettiği akkor bedeni ve yüreğiyle şaha kaldırdığı bağlamasıyla döne döne göklerde semah ve selamlaya selamlaya tanrılarını alemin.. çıkacak yer olsada çıkamam bu ateşten bu ateşten çıkmam aydınlatırım bedendeki yeri göğü çıkmam çıkmam,çıkmadıkça karanlıklar aydınlığa.. 24.06.07 sarıgazi Adem Tok |