kavuşma zamanı
Kavuşma zamanı
Gün erken doğar rençbersen Başakların güneşle dansından önce Karıncalarla beraber Orak tırpan sesleri ile Köylülerin nasırlı ellerinde, Bir başka pişer zeytinli. Fırın sıcak yürekler gibi Terkedilmiş bir köy, Karpaz fukara bir baca Burdan başlıyor herşey Bir Rum kahvesinde göçü konuşuyoruz, kıyılar taze gelin gibi öpülesi dudaklarında tekneleri ile gelecek balıkçıları bekliyor. biz sinirli, mağrur, çaresiz. kapandaki fare ölümümüzü düşünüyoruz Aziz Barnabasın -cesaret verici- ellerini hissediyoruz ellerimizde, Ümmüharam sesleniyor şehrin güney yakasından ölüm sizden uzak olsun... bir Fenikeli köylü edasıyla bakıyor ihtiyar delikanlı, boş söz diyor. harup tarlalarında bir kız çocuğu bekliyor bizi beyaz önlüğü ile, su veriyor bize, terimizi silmeden kayboluyor oracıkta donuk gözlü kız çocuğu. çıkıyor yine karşımıza önlüğünde kan kurumamış henüz uçuyor gökyüzünde Ümmü Haram sesleniyor şehrin güney yakasından ölüm sizden uzak olsun.. yüreklerimizde ferahlık nane şekeri yemişiz |