BİR YOLCUNUN SON MEKTUBU ...
Bir karasızlık var içimde.Nereden başlayıp da nerede yarım bırakmalı satırlarımı bilemiyorum.Acaba düşlerimden mi başlasam yoksa düşüşlerimden mi?Acılarımı anlatsam okurmusunuz? Ya da bir elin on parmağını geçmeyen sevinçlerimi? Hep bi çarem vardı bu güne kadar tüm kederlerime inat ve seviyordum herşeyi tüm çelmelerine rağmen hayatın.Bir tek gülücük bile yetiyordu içimdeki çocuğa, yalancı yüzlerin ithal coğrafyasından.Şiirlerle süslerdim hayatımı hep. Okusunlardı, anlasınlardı ve uzatsınlardı artık ellerini.Ama ceplerime değil! Yalnızlıktan buz kesmiş sevgisiz yüreğime...Bu zamana kadar hiç kapatmadım kollarımı olurda biri girer ve alır sevgimi diye.Evet aldılar da! Yerine bırakcak bir güzel cümle etmeden ya da hatıra kalcak bir bakışı çok görerek alıp gittiler...Yine de vazgeçmedim sevmekten.Aşktan yana yüzüm gülmemişti hiç bari dostlarım olsun istedim ve bir gelene binlerce gittim.Ama yetişemedim...Bilemedim, her gelenin bir şeyler çalıp kaçtığını içimdeki çocuğun oyuncak kutusundan.Hep içime ağladım...Gün geldi öyle coştu ki göz yaşlarım fıratın deli suyuna döndü içim. Ama yine de set vurmadım yüreğime Belki içimdeki bahçelerimi sulardı gözyaşlarım ve yıllarıdr içimde büyüttüğüm o güzel kokulu rengarenk çiçekler büyürdü belkide..Nereden bilirdim tuzlu suyu sevmezmiş çiçekler! Ben bahçevan değildim ve onlarda yaban çiçekleriydi zaten içimin.
Dedim ya nerede yarım bırakmalı bilemedim. Sadece saatin tik takları ve ısıtıcan gelen uğultu yoldaş parmaklarımın ucunda dans eden ilham perisine şimdi.Ha unutmadan o güzeller güzeli ilham perisi var ya! Onun güzelliğide yalan! Hep güzel göstermiş kendini ve iyi şeyler var diye döktürtmüş binlerce satırı insanlara.Yazdıklarım hoşuna gitmiş olmalı ki bir güzel gülüyor klavyenin üzerinde acıyla kıvranarak gezen parmaklarımın ucunda.Şimdi anlıyorum gerçekleri...Aslında hep güzel sandığımız, hep bizim sandığımız ve bir ömür uğruna türlü mücadeler verdiğimiz değerlerin nasıl küçük yalanlardan ibaret büyük kandırmacalar olduğunu...Uğurlarında nice meydan muharebelerine girdiğimiz sevdiklerimizin, bizi sevdiklerine öylesine inanan nemli gözlerimizi karartıp sevda süngülerimizi sallarken bir bir gidişlerini gördüm ben... Her birine bir taht biçip paylaştırdığımız gönül saraylarımızda arazi mafyasını oynayıp parsel parsel sattıklarını görmezsiniz kara borsa mezatlarında.Evet bu yazdıklarım belki korkutucu belkide saçma gelecek ve bir anlama yoldaş olmayacak korkuyla mühürlediğiniz zihinlerinizde çünkü yalnızlık en savunmasız yanımız yaradılıştan beri.Doğal olarak sizde görmezden geleceksiniz yalnızlığın kapısı suratınaza bir tokat gibi dışardan kapanana kadar.Ne kadar karamsar ve ne kadar dünyaya inat cümleler yazdığımın farkındayım bende ve delirdiğimi veya depresyona girdiğimi düşünenlerinizde vardır elbet.Doğru düşünüyorsunuz desem mutlu olacakmısınız? Çünkü yaşamınız boyunca doğru olduğuna emin olduğunuz az miktardaki düşüncelerden biri olmalı bence bu! Hadi mutlu olun ve sevinin çünkü doğru ! Sonunda delirdim. Aslında neye ve kime göre deliyim ya da değilim tartışılır ama tartışacak gücüm kalmadı benim.Yüzlerce belkide binlerce tartışmanın ardından savunacak bir tek kale ,bir tek surum ya da mevziim kalmadı ki kurtuluş savaşımda.Hani amaç kurtulmak tüm yüklerden ve feraha ermekti tüm mücadelelerde ! O da yalan ! Çırpındıkça battığını görmüyor insan ya da korkup gerçeklerden hareketsiz kalmayı, görmezden gelmeyi seçiyor belkide.Yıllarca neden korktuğumuzu düşündüm. Yani nesi vardı da hep kaçtık doğruluğundan adımız kadar emin olduğumuz gerçeklerden? Şimdi anlıyorum güneşin neden balçıkla sıvanamadığını, çıplak ve savunmasız, doğrularla yüzleşirken ve hiçbir silahın fayda etmez gönderindeki bayrağı indirmeye gerçekliğin.Bu yüzden gerçeklere değil de inandırıldığımız yalanlara dair tüm sevdalarımız ! Yani yalan dostlarımız gibi...Fark ettim de her cümlemde geçiyor yalan kelimesi. Toplasan sadece beş harf belki ama tüm hayatımı anlatabilecek anlamların efendisi şimdi yalan. Aslına bakarsanız yalanda en az gerçekler kadar gerçektir ve hayatın tam ortasındadır. Belkide inkardır kendimizi ya da sahte mutluluk saraylarının anahtarı.Bu güne kadar saray bildiğimiz yerlerin aslında varoş dehlizlerinden başka yerler olmadığını görmek o kadar da zor değil şimdi. Ne kadar acı verici olsada gözlerimi kandıran o renkli gözlükleri çıkarıp attım artık. Zaten bu yüzden yazıyorum ya bu satırları. Belkide benden sonra nefes alan biri okurda devamını gerçeklerle yaşar hayatının.Bende isterdim gördüklerimden ders almayı ama çok geç artık benim için.Hayatımda yarım kalmış her şeyi yarım bırakmaya kararlıyım!İlk defa tadını aldığım gerçek sevgiyi bile ! Yalanlar için koşuşuşturmaya öylesine alıştırılmışız ki, benim için, bana dair, beklentisiz, sebepsiz, savunmasız ve sadece ben olduğum için bana atan kalbi yormaya ve kirletmeye elim varmıyor.İçim ilk defa böylesine ısınmıştı. Hal bu ki sevgi dolu bir çift gözü ve hep duyduğum o ılık ılık akan kalp nehirlerini yeni tanımıştım onun nefesinde.Şimdi onu nasıl yarım bırakır giderim diye düşünmeden edemiyorum. Ama onu öyle çok seviyorum ki işte bu yüzden onun yalan hayatını kendi gerçeklerimle kirletemiyorum ! Bırakayım gerçek sandığı hayatıyla mutlu yaşasın ama biliyorum ki gidişim onun da gözlerini açacak benim ki kadar sert tepkiler göstermeyecek ruhunun muhafızları. Belki bir ömür doğrularla yalanlar arasında sıkışıp kalacak ama payına düşen havayı soluyacak en azından. Bu ara mirasımı pay etmeyi unuttum... Üzüntülerini, sevdalarımı, yalanlarımı ve gerçeklerimi yanıma alıyorum ama geriye nefesimi bırakıyorum.Yani bende kalan en temiz şeyi! Ya da benden kalanmı demeliydim?Doğru ya... ne kadar yaşar ki tüm yükünü alıp gitmiş mutsuz bi adam ? Sende sileceksin beni, sevdiğini sandığım tüm gerçek dostlarımın yaptığı gibi. Ama bir iki ufak kırıntım kalır değil mi hatıralarının arasında? Yani yıllar sonra belki bir an olsun hatırlarsın beni değil mi? Artık parkmaklarım ağrıyor.. ve geriye kalan her yerim.Atmosferin tüm ağırlığı üzerimdeyken devam etmem öylesine zor ki... 32 yılda bir tek seni sevdim ve yanıma alıyorum sevgimi de... Sağlıcakla kal.. |
Anlatım bir harikaydı.Bir kelimesini bile es geçemedim.İsyanın uslubu çok yerindeydi.Kutluyorum.En güzel günler seninle olsun,yüregin umutla dolsunçUmut karın doyurmaz ama yeni ufuklar açar unutma....