YIKILMIŞ TAHTIM BAHTIM
YIKILMIŞ TAHTIM BAHTIM
İçerim yanıyor yangınımı anlatamıyorum Derdim sarmış bedenimi lakin anlatamıyorum Yıkılmış benliğim ayakta duran sadece görüntüm Yok, olmaya yüz tutmuş yaşantım Kahır mektupları yazıyorum benliğimden benliğime Hüzünler mekân tutmuş yüreğimi derinden derine Gözlerimin feri sönmüş pınarları kurumuş Anlayanlarım bir bir yok olmuş Tutunmanın anlam ve manasını arıyorum bu soluk aldığım dünyaya Sarsılıp duruyorum bir hoyrat zamanda serseri bir rüzgârda Savruluyorum yok olmaya gönderiliyorum dost dediğim insanlarca Katliamım yapılıyor her gecenin zifiri karanlığında Umutlarım alınıyor tek tek sanki tırnaklarımı etinden koparırcasına Bedenim titriyor dizlerim taşımaz hal alıyor benliğimi Cüsem yerlere yıkılacak gibi oluyorum Korkarım ki düştüğüm yerde toprak kabullenmez bedenimi Bir ahnegin son karesinde gibiyim yıkılmış bir sarayın kalan kalıntıları gibi Tutunmak için esen yele serserice karşı çıkan bir solmuş yaprak ahengindeyim Başım önüme eğiliyor yokluklarımın kılcal damarlarında yaşıyorum Bir mumun son nefeslik ışığı gibiyim Derdim benliğimi alıp götürdü benden ıraklara Geri gelmez elde var olanları yitirdikten sonra Bir Yağmur düşer yüreğime Yağmur yağar ben ağlarım Selam veririm hanede kalanlara bir ahengi içinde kalır Aleyna nurum Onurumu salıveririm rüyalarımın derinliklerine Rüyalarım karanlık olur başımı yastığa koduğum andan itibaren Onurum olur aydınlığa çıkaracak ilk adımım Yok, olu veririm uyanınca gecenin zifiri karanlığında Benzim solar dilim lal olur kelimeler tıkanır kalır boğazımda Gözlerim dolup taşar akmaz bir damla pınarlardan ölümden feraha geçiş için Ezilir hasretlerin önünde yüreğim benliğim Yok, olmaya yüz tutar dilime takılır anlamlı manalı o üç isim Yağmur derim serin suların altındaki bir bahar gülü gibi Gözleri tebesümü yüreğimi benliğimi yakar tıpkı bir baba yüreği gibi Arar gözlerim deymek ister dudkalrım eline yanaklarına saçının her teline Kahır yüklenir katarsız bir vagon limansız bir gemi olurum Başım döner ardın sıra dilime Aleyna düşende Bir serin bahar yeli gibidir sade duru ve sesiz His yatını gözlerinden okurum sıcaklığını elerine dokununca anlarım Tatlı bir ölüm gibi gelir bana yürekten bana bakan bakışlarını görünce, Tarihe koşarım yalın ayak Onurum düşer ardın sıra peşime Yürüyüşü tıpkı ben bakışları dersen babasının kopyası sanki Sıcak bir kalkan gibi gelir dokunulmazlığımı ilan eder derdin âlemine Sonra hüznünü döker benliğime tıpkı karanlıktaki serseri mermi gibi Anlatırım yüreğimin üç parçaya bölünmüş halini Hiç kimseler bilmez benim hali ahvalimi Tebessüm eder geçerim yüreğimdeki yangınımla Ben susarım onlar anlamaz sukunluğumun nedenini Ben koşarım onlar için ardın sıra onlar savaşta mağlup edilmiş bir savaş çı görürüler Titrer her salise beynime zehir gibi yerleşen anılarım Çalındık’ ca goncalarımın hayali benliğimde Ölümü beğenmeye vaktim kalmaz ölür, ölür dirilirim yeniden üç goncam için… “YAĞMUR, ALEYNA ONUR sizsiz Nefes Almak Bana Haram Olsun…” |
merhaba size
selamlar