BU GECE...
BU GECE
Birazdan güneş yerini aya bırakacak Aydınlık dünyam karanlığa gebe kalacak Bilindik ve tanıdık tüm simalar Karanlığa boğulup silinecek bu gece Dertlerimi son bir kez mutluluklarımla harmanlayıp meze yapacağım Gözyaşlarımı son kez dökeceğim bu gece Dertlerimle oturup çilingir sofrası kuracağım Bu gece sacının bir teliyle idam edeceğim benliğimi Yaşanılmış ne varsa derdi kederi neşeyi huzuru mutlulukları Kederi karşıma alıp onunla içeceğim hüzünle kadeh tokuşturacağım Efkârımın tavana vurmasına müsadem olacak Ben bu gece bir mumun alevini son kez göreceğim Azrailli davet ettim ben bu gece karanlık odama Dertlerimi bir, bir anlatacağım ona Mezarım hazır bunu anlatmalıyım ona Yârimin gamzesidir mezarım toprak almaz bedenimi Bu gece dağların karşımda çakıl taşı olma gecesi Çakıl taşlarının dağ olma sahnesi Nefeslerin tutulup ölüme koşuş gecesi Alınacak bir yudum suyun son gecesi Gecelerim beni idam etti her zifiri karanlık düştüğünde Ben idam edeceğim işte gecemi bu gece Asmaya geldim ey zifiri karanlıklar sizi Bu gece yârimin bir tek sacı yok bundan ötesi Ne tabuta konulacak naşım Nede olacak bir mezar taşım Bir bilinmeze gidecek naşım Ben bu gece gidiyorum ben bu gece ölüyorum Hani derlerdi ya şairler gece ölür Hani derlerdi ya sevenler gece ölür diye Ben ne şairim nede sevilen Ben ölüme koşan serseri bir mermiyim Gecem birazdan şafağına teslim olduğunda Yârimin bir tek saçı boynuma dolandığında Gözlerimden bir damla yaş yere düştüğünde Hüznüm beni alıp bu diyarlardan götürdüğünde Ardın sıra gözlerden bir damla yaş döküldüğünde Bedenim gamzeli yârimin gamzesine gömüldüğünde Sesler kesilip mateme dönüldüğünde Ben o gece gitmiş yok olmuş olacağım Gecemin tüm hazinini sizlere bıarakıyorum Atığım her adımdaki derdi bırakıyorum Ben bu gece yokluklarınza gidiyorum Yüzümde acılı bir tebessümle gidiyorum… Dilimde kalır belki bir kaç name Tıpkı Suzan suzi diye bir şarkının namesi gibi Hatıra kalır yarınımdan bu günüme Ölüme koşarken bu gece...! |