Kelimeler: Lahid: Mezar Kamîs ile izâr: Kefenlemde kullanılan kefenin kısımları Açıklama: Yazılmış kağıtlar var, tuvalet kapısında Bir ilim manyağıyım, bu âlemde aslında
Hep çivi yazısıdır, mağaramın duvarı O satırlar bu devin, işe yaramaz varı
Yabancı dil öğrenirken odamın duvarlarında yazılı kağıtlar vardı. Hatta tuvalet kapısında da. Tırtıl ölüyor artık, ördüğü kozasında Son anları geçiyor, hayatın kazasında Hayatın kazasından kastım. İlim için hayatımı harcadım. Gezmedim dolaşmadım, yemedim içmedim. Şimdi o günleri kaza etmek, yani telafi etmek istiyorum. Kovanlar: Yani kafalar Muson: Bir yağmur türü Hindistan’da
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
KALEM VE KÂĞIDA VEDA (4) şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KALEM VE KÂĞIDA VEDA (4) şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
sanırım ikilemde yi yalnış yazmışsınız. En ince ayrıntısına kadar gafletimizi ifşa eden kaleminize Teşekkür etmekten başka elimizden gelen yok.ve Sizi yeis e iten biz'e de Allah intibak versin. Yalnız zaman öğle bir merdiven ki kişiyi hakkettiği yere taşır. Cihangir ruhu olan ölne dek savaşır. Zamanın dehlizinde kaybolmaz değerliler. Değer bilmezler gider değer ondan dolaşır Gelir de değerliler,söz değere ulaşır. Tekrar ellerinize sağlık.
KELAM ETMİYORUM UZUNCA...MISRALAR ANLATMIŞ İSTEDİĞİ MEVZUYU...üZÜlmek kötü ama...Şiir biterken ben de üzülüyorum...bir dost olarak bir yana bir de bir sevgili kaybeder gibi esasında...şiir böyle birşeydir... İnsan çok sevdiğine kavuşursa arık ona hasretim diye yazarsa yalandır... Kaç gündür bakamadım...affola...mevzu belli olsada!...
dÜŞÜNMEYE SEVK EDEN,İNCE NÜKTELERLE DOLU ÇOK DEGİŞİK GÜZEL BİR ŞİİR OKUDUM.AHMET BEYİN DEDİGİ GİBİ KEŞKE İFADELERİN ANLAMINI VE AKICILIGINI İLİ BEYİTLE KESMESEYDİNİZ.zEVKLE OKUDUM.tEBRİKLER.
Merhaba Soner bey kardeşim mükemmel bir şiir daha okuttun tebrikler efendim. O bilgi yüklü beyninizi ve yüreğinizi kutların. Gittikce anlaşılır yazmaya başladınız şiirlerinizi. E herkes sizinkadar zeki bilge ve kitap kurdu değil, benim gibileride onutnayın ki okurken zorlanmayayım. Çok güzel menkube gibi, harika şiirdi gülerek okudum beni güldürdünüz Allâh ta sizi güldürsün İnşallah. Selamlar Saygılar...
Soner bey şiiriniz güzel, gerek kurgusu gerek duygusuyla ne demek istediğinizi çok iyi anlıyorum ama, şiir içinde kullandığınız kelimeler ve 2 beyitte 13 e düşen hece sayısı şiirin akıcılığını sekteye uğratmış saygısızlık olarak algılamayın, biraz daha üzerinde durup dikkat ederseniz edebi yönden daha etkileyici ve kalıcı eserler meydana gelir bu bir eleştiri değil, okumaya değer bulduğum bu şiiri daha güzel şekilde görmek ve okumak arzusudur saygı ve selamlarımla
______________meşkten zaman kalırmı şair? kalsa bile, okuyup anlayanı olur mu, şair? ___________muhteşemdiniz, bana göre. sayfanıza yeni geliyorum, bildiğim kadarıyla... devamlı misafiriniz olacağım galiba,,,, selam ve saygı ile.
Çok güzel bir tespit üstad.Acaba sebebi aldığımız otoriter terbiyeden mi kaynaklanıyor.Büyüklerin yanında şu olmaz ,bu olmaz falan ,filan.Bir de emre iteat var.Bilmem yanılıyor muyum.Bilgece yazılmış harika mısralardı.Selam ve saygılarımla
Üstad gecenin saat ikisinde kıymet verip yorumuma cevap yazmış.Kendisine çok teşekkür ediyor ,noktasına ,virgülüne dokunmadan aktarıyorum.
İlkönce ilgi ve yorumuna teşekkür ederim. Hayatımda sorduğunuz sorunun cevabını çok düşündüm. Bunun cevabını yaşayarak öğrendim. Niçin bizim insanımız okumaz ve bilim adamı çıkmaz. 1. Aile yapımız genellikle çocukları cocukken çok şımartır, büyüdüğünde aşağılar ve adam yerine koymaz. Bu da çocukdaki özgüvenin yirilmesine neden olur. 2. Biz okumaya genellikle toplumsal satatü ve para ekseninde bakarız. Okul biter okuma da biter. Fakat Almanlar okul bittikten sonra da 60 ve 70 yaşındaki insanlar okur. Hatta yemek okurken de okur. 3. Toplum olarak kas ve kabadayı tarzındaki kişileri daha fazla severiz. Okumuş sakin insanlara pek fazla adam vasfını vermezler. 3. Türkiye cemaatler ve siyasi akımlar bakımından bölünmüş bir ülke. Siyasi partiler ve cemaatler müthiş insan harcıyor. Samimi söylüyorum. Çok okuyan bir insanım . Hayatım ortalama olarak 12 saat kitep okumayla geçti. Siyasi nedenden dolayı İmam Hatipten kovuldum. Müdür açıkcası söyleyim Milli Görüşöüydü. Bende kendi halinde teneffüslerde dahi ders çalışan biriydim. yeni çubuk kazasında bir yurt olduğu için orda kalmak zorunda kaldım. O yurtta Nurcularındı. Ben de İmam Hatibin ikincisiydim. Nurcular beni okuldan araştırmışlar. Bir gün balkonda ders çalışıyorum, baktım aşağıda bıyıklı genç dört kişi. Bana dediler ki Soner Çağatay'ı arıyoruz. Ben de o kişi benim dedim. Daha sonra yeniçubuğa yurt açtıklarını ve benim imam Hatip araştırdıklarını söylediler. Bana Yurtta kalmamı önediler. Benim de başka bir çarem yoktu ve kabul ettim. O yıl yurtta üniversiteyi kazandım. Ve yurt şöyle bir ilan yaptı: Biz bir yurt açtık ve ilk senede bir öğrenciye üniversiteyi kazandırdık. Halbuki köpek gibi çalışan bendim. Bir gün gece müdür geldi. Ben tek başıma battaniyeye sarılmış ders çalışıyordum. Bana dediki ışığı boşa kullanma yat. Kul hakkı. Ya anlamadım ben, sınıfta ders çalışıyorum, vallahi günde beş saat uyuyordum. Ya o müdürün içinden geçmez mi ki, böyle çalışan bir öğrenciye sahip çıkalım. Ya ben ünüversiteye çalışırken Meydan Lauresseyle çalıştım. Ben kazandım onlar reklam yaptı. İmam hatipdeki müdür benim çok çalıştığımı biliyor du, ya düşünmez mi böyle bir öğrenciye sahip çıkalım. Aksine nurcularda kalıyorum diye o beni, ağacını ve tuğlasını taşıdığım okulumdan küfürle kovdu. Ben de o gün okula gittim ki, ünüversite kazanmış bir öğrenci olarak, çıkar çocuklara bir konuşma yapıp onları okumaya teşvik edeyim. Aksine kovuldum. Şimdi bana selam vermiyorlar. Bilmiyorum onlarla bir bağınız varmı. Ama gerçek olan bu. Bu ülkede okuyana sahip çıkılmıyor. Herkes dini, felsefi veya siyasi ideolojisine uyugun adamları istenilen yerlere getiriyor. Emek vermiş insanların emeğini takdir eden yok. Mesela ben şuan çok maddi sıkıntı çekiyorum. V e günde 12 saat ders çalışırım. Gitsem Türkiyedeki kurumlara bana burs verin vermezler. Kimse notuma bakmaz. Şekle göre burs veriyorlar. Bize örnek olacak bilim adamımız yok ki nesil örnek alsın. Son zamanda bir Cemil Meriç. Başka yok. Hayatımı düşündüğümde oturur ağlarım. Ya ben kimseye karışmam. Ama doğru hususlar kelle gider, yine kesik başım bilgisel doğruyu söyler. Bu yüzden Türkiyedeki kurumlar, siyasi, dini, felsefi olsun, insan harcıyorlar. Sonunda Almanya kaçıp geldim. Ne yapayım. 3. Devletin belirli bie eğitim plan ve ideali yok. Her hükümetle eğitim anlayışımız değişiyor. 4. Devlet ve Türkiye'deki sanayiciler veya fabrikatörler bilginin uygulanacağı alan yaratmıyor. devlet sadece memur yetişitiriyor. Bir de Ülkedeki fabrikalar kendi elemanı kendisi yetiştirmeli. Yani devlet sen yetişitir ben çalıştırayım dememeli. 5. Eğim milli bir husus buna ideolojik bakılmamalı. Ama ülkemde böyle değil. 6. Maddi sorunumuz var. Ekonomi kötü. 7. Türkiyedeki bir kşinin çalışma saati hiç belli olmuyor. Adam günde 12 saat çalışıyor. Ortalama bir Türk haftada 60 saatten fazla çalışıyor. Böyle olunca kitap okuma ve kendini geliştirmeye zaman olmuyor. İş saatlerinin zamanı belirlenmeli. 8. Türkiye öğretmenlikten mezun olanlar, ön pratik yapmadan öğretmenliğe başlıyor. Yani öğretmen kendi kitap okumadığı için, çocuğa kitap okumayı sevdirmiyor. 9. Medya şu an türkiyenin Deccalı. Bu medayaya dur demek lazım. Ya Almanya'da bir tane dizi var. Benim ülkemde 60 yakın. Burda 6 belgesel kanalı var. Öyle belgesel ki Türkiye'deki Mahsun filimlerine on çeker. Çok ilginç şeyler gördüm belgesellerde. Bu kadar bana okumayı sevdiren bir şey de Alman medayası. Belgeseller, ilme ve tekniğe merakımı iyice alevlendirdi. Mesela Afrika'daki Termit karıcaları hakkında belgesel yapmışlar. Termit karıncalarının yuva yükseklikleri birbirinden farklıdır. Bu, bir bilim adamının dikkatini çekiyor. Neden yuvalarının (baca gibidir onlar) birbirinden farklı? Araştırıyor ki yükseklik farkından dolayı, yuvanın içinde bir cereyan akımı ouşuyor. Bu cereyan akımı yüzbinlerce karıncanın nefesssizlikten ölmemesini ve kirlettikleri havayı temizlemesini sağlıyor. Ve mimar bu karıncaların soğutma ve klima bilgilerini alıp ev yapımında kullanıyor. Sıcak ülkelere bu projeleri satıyor. Çünkü sıcak ülkeler de evleri, karıncaların klima sistemine göre inşa ediyorlar ama iyi ve ağır maddi bedel karşılığında ve de ventilatörün yaktığı elektiriğe geden para ortadan kalkıyor.
Dostum durum böyle. Dilerim incitici olmamışımdır. Ama dertli bir adamım affola.
sanırım ikilemde yi yalnış yazmışsınız.
En ince ayrıntısına kadar gafletimizi ifşa eden kaleminize Teşekkür etmekten başka elimizden gelen yok.ve Sizi yeis e iten biz'e de Allah intibak versin.
Yalnız zaman öğle bir merdiven ki
kişiyi hakkettiği yere taşır.
Cihangir ruhu olan ölne dek savaşır.
Zamanın dehlizinde kaybolmaz değerliler.
Değer bilmezler gider değer ondan dolaşır
Gelir de değerliler,söz değere ulaşır. Tekrar ellerinize sağlık.