BİR BAŞKADIR ERZİNCANDA AŞK
Bilir misin kar nasıl yağar Erzincan’a
Bilir misin nasıl da masumlaşır dağlar O heybetli o yüce dağlar. Ben bilmezdim asker olmadan önce Zira Erzincan’a hiç gelmemiştim. Hele bir dağ var vardır doyulmaz güzelliğine Gelin gibi salınır orta yerde apak olur. Ağustosun o kavurucu sıcağına rağmen Eritmezdi karını, bozmazdı güzelliğini. Karların üzerinde beyaz kardelenler çıkar Merhaba der yeni bir yaşama Merhaba güneş, merhaba dünya. Hemen sen gelirdin aklıma Gelinlikle düşünürdüm seni Ama her daim benim yanımda. Olmadı, bir çulsuza kaçtın kına gecesi Ve İstanbulun taşı altın diye kanan sen Bataklıkta, pisliklerde boğuldun. Gün gelir biter bu bitmez dediğin saltanat Yaşam biter, an gelir tükenir nefesler Gençlik gider, orak senin için bilenir Gözlere iner perde, geçmiş silinir. Gece nöbetlerinde, kışta, soğukta Ben seni düşlerdim. Şarkımızı söylerdim, Dişlerim birbirine çarparken. Kulağıma dayalı radyoma eşlik ederdim Tüfek gitgide ağırlaşırdı omzumda. İlk defa kar kurt’u gördüm biliyor musun? Kar üstünde beyaz minik hayvanlar Sen geldin aklıma yine Kar beyazdı, gelinlikte öyle. Kurtlar ve kardelenler, ne anlamsız değil mi? Aynı ikimiz gibi. Ben sevdim, sen kaçtın Ben ayaktayım ama sen yok olmaktasın Bir avuç kar aldım elime, kartopu yaptım kocaman Önce gözlerime, sonra yüreğime sürdüm Ve dağdan aşağıya attım küfrederek. Yanındaki tertip cemalim sordu Neden böyle çavuş neden? Önce gözlerim gördü dedim Sonra yürekten sevdim Ama yalanmış meğer aşkım Onun için dağdan aşağı attım… Emre Vehbi ALKAN ŞİİRBAZ |