Fitne…İki fitilde yanar, bizde fitne alevi, Biri Türk-Kürt fitili, biri Sünni-Alevi… Uygarlık yarışında, koşmak varken el ele, Neden bitmez acaba, bir türlü bu velvele… Kök bir yana, bin sene etmiş bizi et-tırnak, İzmir kadar bizimdir, Mardin, Hakkâri, Şırnak… Kime fayda sağlar ki, birbirimizi kırmak, Aklın-mantığın emri, kardeşliği haykırmak… Daha kaç gül solacak, silahın gölgesinde, Ne zaman yaz olacak, zemheri bölgesinde… Ehli Beyt’e muhabbet, şahadetin gereği, Dayanmaz Kerbela’ya, hiçbir insan yüreği… On dört asırlık yara, kanasın mı böyle hep, Çıkmaz mı her devirde, bir-iki Ebu Lehep… Yezit kan bulamışsa, o kopası eline, Nasıl ortak olurum, de hele ameline… Günahsız gönüllere, niye diken ekelim? Kardeşliğin önüne, niye duvar çekelim? Huzura duramazsak, eğer biz aynı safta, Hoşgörü, sevgi-saygı, kalmaz mı yalnız lafta… Biz değimliydik harpte verip omuz omuza, Siperleri dar eden emperyalist domuza… Şimdi, başka biçimde, oynanır aynı oyun, Heyhat, bunu görmeyen, ya haindir ya koyun… Nefsini karartmasın, sakın sahte övgüler, Bil ki, bu halimize, hepsi de kıs kıs güler… Çağdaş Cumhuriyette, her ses elbet duyulur, Makul olan görüşe, er ya da geç uyulur… İkinci sınıf yurttaş, var mıdır bu ülkede, Yokluğa da ortağız, varlığa da mülke de... “Ne mutlu Türküm” demek, kültür köklü bir histir, Genle-kanla iz sürmek, karanlık bir bahistir… Atamızın yolunu tutalım iştiyakla, O’dur zira uyanı, en çok mantığa-akla… Şu ay-yıldıza bir bak, var mı dünyada eşi? O da bekler biz gibi, huzur denen güneşi… Özlediğimiz huzur, ne gümüş ne altında, El ele vermek gerek al bayrağın altında… Üstte “düşman” kardeşler birbiriyle sürtüşür, Altta bu yurdu bize vatan yapanlar üşür… Israrın gereği yok, fitne denilen şerde, Cayır cayır yanarız yoksa ruz-i mahşerde… Veli BOSTANCI |
Yureginize saglik...