♥♥ ♥♥ ♥♥♥EMEĞİNE DİLİNE YUREĞİNE SAĞLIK ŞAİİR DOST KUTLARIM EMEĞİNİ♥ ♥♥ ♥♥♥♥ ♥♥ ♥♥♥♥ ♥♥ ♥♥ ♥♥♥♥ ♥♥ ♥♥♥♥ ♥♥ ♥♥ ♥♥ ♥♥♥EMEĞİNE DİLİNE YUREĞİNE SAĞLIK ŞAİİR DOST KUTLARIM EMEĞİNİ♥ ♥♥ ♥♥♥♥ ♥♥ ♥♥♥♥ ♥♥ ♥♥ ♥♥♥♥ ♥♥ ♥♥♥♥ ♥♥ ♥♥ ♥♥ ♥♥♥EMEĞİNE DİLİNE YUREĞİNE SAĞLIK ŞAİİR DOST KUTLARIM EMEĞİNİ♥ ♥♥ ♥♥♥♥ ♥♥ ♥♥♥♥ ♥♥ ♥♥ ♥♥♥♥ ♥♥ ♥♥♥♥ ♥♥ ♥♥ ♥♥ ♥♥♥EMEĞİNE DİLİNE YUREĞİNE SAĞLIK ŞAİİR DOST KUTLARIM EMEĞİNİ♥ ♥♥ ♥♥♥♥ ♥♥ ♥♥♥♥ ♥♥ ♥♥ ♥♥♥♥ ♥♥ ♥♥♥♥ ♥♥

Gönül dostum geçmişin kıymetini dilerim daha fazla geç olmadan bu günler anlar, çok güzeldi selam olsun bizden size daima

ÜSTADIM, ADAŞIM; ESKİ DÖNÜK YAZMIŞ OLDUĞUNUZ ÖZLEM ŞİİRİNİZ İÇİN SİZİ TEBRİK EDERİM. MANZARANIZ ŞİİRİN KONUSUNA DA ÇOK MÜNASİP DÜŞMÜŞ. SONSUZ SAYGILARIMLA...

Hak ettiğinden az yorum almış. TEBRİKLER

KILAKLARIMIZIN PASI SİLİNDİ
BİR BAŞKA DÜNYAYI DOLAŞTIK DUYGU AKIŞINIZLA DOST
MUHTEŞEMSİNİZ
İNSANLIĞIN YÜREĞİNE DOĞAN ADETA BİR GÜNEŞSSİNİZ
* * * ** * *
_________Ali Cemal AĞIRMAN________

güzel , estetik, yürekli ve coşkunluğu hissettiren dizelerdi

kutluyorum
sevgiler

Değerli dosttan harika bir eser

Kutladım yazan yüreğini ve eserini

Kalemine ömrüne bereket

Selam,saygı,dua ve muhabbetle

Bakın hâlâ canlı, canlıya yuva
Atıyor yüreği, aranmaz sıva
Çökse de çatısı, görünse hava
Yıldızlara selam salmış bu hanlar

tarihe yolculuk doyumsuz bu şiirlerle..
teşekkürler..

saygılar..

Çok güzel bir anlatım yüreğinize sağlık tam puan.

Hanlar, hamamlar.....Bir nostalji rüzgarı estiriyorsun Cemil Can....Götürüyor bizleri tarihin içlerine...
Yine çok güzeldi..Kutlarım..Sevgilerle

eskiden sanat ve ciddiyet vardı ,şimdi ve yağma kültürü var ,teşekkürler

anlam ve anlatımı olağanüstü güzellikte,
konu seçimi harika,
vezin kusursuz
okumaya doyulmayan ve de
damakta iz bırakan bir şiirdi.
tebriklerimi bıraktım..saygılarımla.......halilşakir

şiirlerinize yorum yapamıyorum çünkü geriye bir şey bırakmıyorsunuz.banada sadece susup kutlamak düşüyor.

Düşündüm, geçmişe şöyle bir bakıp
Kimlere dört duvar olmuş bu hanlar
Onlarca kervanın yoluna çıkıp
Gururla boşalıp dolmuş bu hanlar

Yolcular yorulup hanlara konmuş
Hamamında yunup suyunda kanmış
Hancılar hizmetin hasını sunmuş
Geçmişten bu güne yol’muş bu hanlar


güzeldi...kutlyorumm

İkibinli yılların dünyanın her yerine uzanan "kıtalararası" ağı kültürleri birleştirmeden önce, yollar daha yerel ama yine de önemli merkezlerde düğümlenerek misyonlarını gerçekleştiriyorlardı. Din turizmi, ticaret, ordu, haberleşme yani kısacası sosyal olguları sentezleyen merkezlere ulaşım bu yollarla sağlanıyordu.

Orta yeri 1000 metre yükseklikte bir yayla olan Anadolu Yarımadası'nın kuzeyi ve güneyi sıradağlarla çevrilmiştir. Kuzey sıradağları kuzey yamaçlarında Karadeniz, güneyindeki sıradağların güney yamaçlarında Akdeniz uzanmış; bu yamaçlar doğru dürüst bir liman olanağı bırakmadan kıyılara dik inmişlerdir. Dağların etekleri, iklim açısından, buna bağlı olarak yeşil örtü açısından yerleşmeye en uygun yerlerdir. Bu nedenle önemli yerleşimler, kuzeydeki, güneydeki dağların eteklerine, dağlara sırt verip kurulmuşlardır. Bu yerleşmeleri bağlayan yollar da kıyıdaki dağların eteklerinde geçit verdikleri yerlerde
dağ dizilerine koşut uzayıp giderler.

Antik Çağda Sard'da kilitlenerek buradan Anadolu'nun içlerine uzanan güzergâh, Doğu Roma Devrinde değişerek kilit noktası Sard'dan Konstantinopolis'e taşınmıştır. Yol ağı bu sayede daha kapsamlı hale gelerek, Anadolu'da köklü değişimler meydana getirmiştir32, insanlar, bu yollarda, bir nehir yatağında biriken alüvyonlar gibi somut tanıtlar bırakmış, bu tortular sayesinde kültür etkileşimleri hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlamışlardır.

Bu ağın Çukurova'ya bağlanan kısımlarının kilit noktası olan Toros Dağlan, Adana için hem Orta Anadolu ile arasında bir engel hem de tarih boyunca varlığını devam ettirmesini sağlayan bir eleman olmuştur. Tarih boyuca Toroslar'ı aşmak için çeşitli geçitler kullanılmıştır. Bunlardan en çok kullanılan geçit ise Tarsus'un kuzeyindeki Kilikya Kapıları adıyla anılan Gülek Boğazı'dır. Bu geçit, Orta Anadolu'yu Doğu Akdeniz'e bağlamakta ve bağlantı sayesinde de Adana tarih boyunca koruyacağı önemi kazanmaktadır. Özellikle Suriye'den başlayıp Adana üzerinden Kilikya Kapısı yoluyla Toroslar'ı aşıp, Anadolu'yu geçerek İstanbul'a ulaşan kuzey-güney doğrultusundaki kervan yolu 16. yüzyılda Adana'nın önemini daha da arttırmıştır33.

Bu güzergâh takip edilerek belli noktalar üzerinde özellikle Anadolu Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı imparatorluğu döneminde, ticari faaliyetlerin güvenlik altına alınması, orduların savaşa giderken dinlenebilmesi ve bölgeler arası haberleşmenin sağlanabilmesi için kervansaraylar yapılmıştır.

cansın gardaşım.özünde ve sözündesin hep kalemine yüreğine galık...

selam dost
şu günler ben dünya ağırlıklı şiirlerden gideceğim..görüyorum ki size hanlar hamamlardan gisiyorsunuz..
ne yalan söyleyim seviyorum ben öyle yerleri..unutulmuşları su üstüne çıkarıyor çok iyi ediyordunuz..saygılarımla