Gönlüm bu hayatın yalnız zehrini mi içti!Hisleniyorum düşündükçe Yüreğimin titrediğini hesap edince, ruhum bir başka kederin deminde Ne kadar sükut etsemde, boynumu büküp melalimi ummana döksemde dil hazan Ruhumun en bakir insicamında çıkmıyor hicran, gam ile yaşamak ne elim buhran Neyleyim ki hayat bu diye geçemiyorum Akla karayı bazen zihnim kararıyor seçemiyorum, boşver diye geçemiyorum Nefsim için bahanelere sığınıp kalbimi emele feda edemiyorum, sessizlik istiyorum Ahenk içinde nefeslenmeyi diliyorum, dünya için kaybolmayıda aşka veremiyorum Ne gönlümün derdimi sor bana Ne karalar içinde ağla, yüreğin burukluğunu ruhunun serencamında yaşama Eğer çıkacak olursan bir sevda yolculuğuna, umudu ve ihlası bir tarafa bırakma Ne derlere göre yaşayıp, takiye içinde boğulma, aşk kalbi inşiraktır yakınen anla Hani temiz bir kağıt alırsın yazmak için Sırların sultanını anlatmak, sevda ve salanın nidasıyla ve açılırsın bir umutla Dert değil seni buğulayan, aklın kıt değil bir ferahlığı sunmayan, bahtın hiç değil Gayretin ve azmin, ihsan içinde anlamlaşan terazinin, nasibi taksimat kimin için Sabır nedensizliğe kurban edilemez Yeniden silkiniş için vecdin ve tahkikin ilimsiz bir hal ile vucuda gelmez Ne kadar sükut etsen, baheler içinde inşaallahka yetinsen, aşka asla eriştirmez Ruhun ve kalbin, bir niteliğe ulaşmak için takvayı cihetin, hilm için boşa gitmez Mustafa CİLASUN |