* Ben Haziran Sen Eylül *
* Ben Haziran Sen Eylül *
Hani bu aşk hani bu şarkılar var ya, fırtınalara ihanetlere garip garip sürükler insanı dedikodular çoğalır menekşe kokulu saçlarında perdeler çekilir hüzünlerle, örülür zaman unutulmuş bir öyküye dönüşür, en sevdiğin ezgiler çekip gider, düşündeki sokakların tenhasına. İçimdeki aşkınla yaşardım gülüşün bahara benzer hangi kıyılarımda görsem seni sularında balıklar yüzer, köpükleri katmerli kalbim bir çocuk olur, göğsümde saklardım sokağımdaki kedileri ellerim küçük ikliminde sevdim boynu bükük sabahları eylülün rüzgârlarında nöbet tuttum uzak uzak bakışıyorduk güz çiçekleri vardı elimde ben haziran, sen eylüldün. Ben haziran, sen eylüldün son çırpınışın, son yalvarışın, sararmış yaprağın ellerin kar mı topluyor in merdivenlerden bahçeye ilk ve son sözünü söyle güneşe umutların uyansın içindeki vuslata ama yine de sen bilirsin. Nuri Dağdelen Özdere-İzmir 7. 10. 2010 Saat. 14.45 |
son çırpınışın, son yalvarışın, saramış yaprağın
ellerin kar mı topluyor
in merdivenlerden bahçeye
ilk ve son sözünü söyle güneşe
umutların uyansın içindeki vuslata
ama yine de sen bilirsin.
.....Bence son kararı Ona bırakmak ümitsizlik işaretidir...
Tamam derse bırakıp gidecek misiniz yani?
İlk ve son sözü vuslat olsun dilerim.
Hüzünlü idi..Tebrikler..ESRA