Sızı/yorsun...
Sızı/yorsun...
İnce bir kan gibi... yavaş yavaş sensizleşiyor kalabalıklar. Yosun bağlamış bir hüzün kalıyor geçtiğin yollarda. Yabansı bir şarkının bestesinde kayboluyor histeri nöbetine tutulmuş yüreğim... "Sakallarına kadınlar asan MOİEA sana yazacaklarımın ağırlığı kırdı kalemlerimi! Neredesin? " Bir İstanbul sabahı Üskadar’ı çarmıha geriyordu balıkçılar! Pierreloti ağlıyordu Haliç’e siyah bir gölge düşerken. Martıların gagalarında ekmek değil şiir ölüleri var bugün. Şairler şiirlerini yakıyor varillerde, Önce gözleri eriyor Aziyade’nin. Hatırlar mısın MOİEA? Gazete kağıdından tiyatro perdesi yapmıştık hani sahneye varmadan düşüp kalan bir oyuna... köşesinden yırtıp şarabımızı sarmıştık deve kuşları görmesin diye! Hatırlar mısın MOİEA? Sırtlanmıştım hani çamurdan yaptığın tüm soru işaretlerini de "bu cevapsızlık sana ağır (?) çocuk Kaldır o ağırlığı, Hadi, Kaldır lütfen O Seni kaldırıp atmadan" demiştin Ah o "Jeshika" seni yok etmeden! Şimdi dilime yürüyen tüm sözcükleri pusuya düşürüyor ellerim, sağ kalanlardan tek bir cümle çıkıyor; vakit o vakit değil. Kadir Ünal |
Hadi,
Kaldır lütfen
O
Seni kaldırıp atmadan" demiştin
Ah o "Jeshika" seni yok etmeden!
Şimdi dilime yürüyen tüm sözcükleri pusuya düşürüyor ellerim,
sağ kalanlardan tek bir cümle çıkıyor;
vakit o vakit değil.
Tebrik ederim. Çok güzel bir şiirdi.
Saygı ve selamlarımla.