Bahar vardı eskiden
Çiçeklerin raksını seyrederdim esintilerde
Kelebekler alçalır yükselirdi kararsızlıkla
Bir kuş önce usulca seslenirdi yavuklusuna
Sonra cesaret bulurdu diğerleri
Koro başlardı bir ağacın üzerinde
Serenatların bini bir para
Bir ayak sesi duysalar
Yahut bir gölge görünse bir yerlerden
Sükût sarardı her yanı
Dost mu düşman mı keşfinden sonra gelirdi aldırmazlık
Notalar canlanırdı yaprakların ışıltılarında
Uzaktan seyrederdim gökyüzünü, yeryüzünü
Bulutların beyazdan çaldığı tonlara bakardım hayran hayran
Bir diz bulurdum hayalimde
Başım uzanırdı usulca
Saçlarım okşanırdı kimliksiz parmaklarca
Uyurdum içinde her şeyin olduğu bir hayal denizinde
Yaz geçti bir kuru sıcak
Bir gönül yalnızlığı çölleşti bütün sokaklarda
İç bükeydi yağmur damlaları
Meltemlerin boynu hep büküktü
Yamaçlar uzak, tepeler buğulu
Patikalar uzanırmış sonbaharlara
Gizli yollarda aşk türküleri yankılanırmış
Aynalar sevda ışıkları yayan gözleri gösterirmiş
Yürekler sıcak atarmış o yollarda
Dostluk varmış
Sevda varmış
Aşk varmış
Vefa varmış
Bir çalı uçuştu bir gece
Mehtap kayalarla ışıldadı
Bir yol
Son bahara gider levhasının altındayım şimdi
Toprak gül bahçeleriyle örülü
Rengârenk kokular eşlik ediyor meltemlere
Bir adım atmak istiyorum
Yürümek umursamadan kuralların katısını
En sağlam taşlarını sökmek yıkmadan
Usulca bir gülün kalbine uzanmak
Koklamak istiyorum
Cesaret diyorum, sıkıyorum yumruklarımı
Bilmediğim köşelere sakladığım heyecanımı bulup
Nefeslerin en hızlısını çekmek istiyorum
Dizlerimin titremesini özledim
Bakışlarımın gülümsemesini
Bütün hücrelerimle sevmek istiyorum
Birazda sevilmek
Gündüz gece fark etmez
Korkuyu yanımda taşımadım hiç
Amma şu kararsızlığım var ya
Vurup tam alnının ortasından
Bir adım atmak istiyorum
Bir adım atmak