ey semadaki göçebeliğe şahit olan şehir toprak kokan kıyılarını s/aklayamadın mı siz adressiz gezinen ruhun yorgun sancıları bedensizliğinize kılıf bulamadınız mı
beton yığınları arasında ahşap kalan şehir iyot kokulu denizi liman yapamadın mı ısmarlama umutlardan köprü kurup üzerine deliksiz uykularına dalamadın mı
mahalinde kaç cennet var İstanbul kaç kuşak var n/efesi olmayan
dip bucak yosun tutmuş örümcekler ağları ile yuva yapmış her iki sokağından birini İstanbul’un lambalar rüzgardan yanıp sönerken tenhadaki sessizliği bozar kulak çınlamaları
karınca gibi herkes küçük adımlarla büyük lokmalara yönelirler ay ise karanlığı beyaza kavuşturma derdinde
nemli elbiselerini giyinen gün artık hazırdır sabahlamaya yakar ateşi ısıtır görkemindeki üşümüşlüğü
firûze bakışlı şehri adımlıyorum tek başıma kimseye tutunmadan baş kaldırıyorum ey İstanbul sana
naftalin kokusunun yanında aklımda kalan bir koku daha
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
K i m ? şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
K i m ? şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
karınca gibi herkes küçük adımlarla büyük lokmalara yönelirler ay ise karanlığı beyaza kavuşturma derdinde ************************ Çok beğenimi ve takdirlerimi bırakıyorum bu hassas, Barometrik Basınç Sensörü misali ölçüm yapan yüreğinize... Sevgiyle kalın!
hiç kimse yok aslında kalabalığın içinde belki de herkes kayıp akan şehir içinde saklanacağın bir yerde yok artık istanbul yedi tepe rüzgar gelip geçen bazen savuran
Benim İstanbul'um Ayaklarının bastığı Her adımın bir sevgi, bir aşka ulaştırdığı yerdeyim İstanbul benim Ben İstanbul'dayım.
Kaç insan gördüm İstanbul kadar çeşit çeşit Ayakları yorgun yüreği dinç İstanbul'lu yaşlı nenemle yürüdüm Sordum bu dar sokaklara nasıl sığarsın Deniz bunca enginliği ile bakarken İstanbul susuz çölde Yüreğime tuz Gördükçe yakar, İstanbul her sabah ölmek için dirilir...
firûze bakışlı şehri adımlıyorum tek başıma kimseye tutunmadan baş kaldırıyorum ey İstanbul sana
naftalin kokusunun yanında aklımda kalan bir koku daha
kim var orda ?
29/09/2010 10;30 eMİNE şiirlerinizdeki o güzellik, o efsûnkârlık ve de gizem rumunuzdaki " gizemli yürek " ile çok güzel örtüşüyor, çok beğendim yine güzel şiirinizi Emine hanım kardeşim, yürekten kutlarım, saygımla, selamlar...
karınca gibi herkes küçük adımlarla büyük lokmalara yönelirler ay ise karanlığı beyaza kavuşturma derdinde .... beyaz kalmadı ceplerimde siyah versem gri gündüzlerine .... sevgim çokça biliyorsun=)
sevgili gizemli sen böyle yazarsan ansızınla toynak çatır.....çatır çatlayacak.....biliyormusun......iyiki istanbulda toynak oturmuyor.....tüm ilhamın kaybolur her daim şiirde muhteşemliği yakalıyorsun tebrikler