Acılar yakar yüreğimi

damarlarımda engerekler dolanır/ölümüne
hoyratça belirir maskeli yüzü/
söz verdim yüreğime kendimce
tan ağardığında
sevgiliye akan seher yeline/söz verdim
sizlerle birlik varmak/
hem de güle oynaya
ağıttan umuda

..............

ateşe köz

Bey dağına direnç bıraktım
ölümler de
yüreklere seslendim mavi gözlüm
bi hasret ki
yakar bedenimi
saramadı kollarım/
sevgilinin olanca bedenini

o uzakça bir yerde
bense kör karanlıklar da tutsak
yüreğim burgaç burgaç
kolum kanadım kırık
suçum
hasretin koynuna girmek mi
kar kayağında filize durdum
kardelen misali
sabahın her şafağında
yüreğim kurşunla dolar
barışa filiz sürmesin diye
sevgi
umut
sıla olmuş düşlerimde
ağıttan umuda

şimdi Mart
bin dokuz yüz yirmi bir
erimedi karları
Bey dağının/Kırkyaşarın
uzanır gelir
kardelenin filizleri
Koçgiri’nin hasretinden
sevdasından
ağıttan umuda

sevdamın turnaları halayda
sevgiliyi beklemekte
semahlarla bir çelenk yolladım
adsızlara

ama sevdalım
türküme
sazıma kulak ver
“dillerim lal” şimdi
ellerime-ayaklarıma-boynuma-
prangalar vurulmuş
turnalar ezgisi çığlık
çığlığa
adsızları çağırmakta

Şimdi,
deli poyraz gibiyim
kuytu karanlıklara dalarım
Pir Sultan öfkesiyle
yüreğim
pır
pır...

elleri kınalı
burnu hızmalı
sevgili kucağında
ekmek kavgası
can pazarı
prangalar vuruldu yüreğime kat kat!..
ağıttan umuda


Taki Akkuş
yayıncı-Yazar