SERAMONİ
diyar gezintilerinden bıkmışta oturmuş
körfezde balık tutan baba ve kız nehirdi sanki akıp giden yaşam ekmekler sarıldı kefaller için suyundan içtim taze gittim yine doldurdum çeşmeden rüzgar yoktu hava pırıl pırıl sahilde bir şey buldu kasketli adam sonra bir polis otosu geldi gittiler motosikletli gençler doldu mekana iki cıgara içtik henüz balık yoktu telaşlı kalabalık gidip geliyor karabataklar geçti sürü halinde baba dedi yüzmeyi öğretiyor yeni yavrulara güneş batmadan ayrıldım ağaçlar dansediyordu tüm mütevekkil deniz kum ve gemiler beton yığınları içinde bulabildiğim masumiyet taşımıştı beni kendine içimden dışa doğru nuh da dedim peygamberde elveda dışımdan içime akan mazi CENGİZ ZORLUOĞLU |