Ömrün Kırık İmecesi
Çocukların yüreğine üşüyor yetim güz
Kıymık acısı uykularında Korku yıldızına çıkarken yokuşları Dutların en sevdikleri mevsim yaz Geçip giderken tarlakuşları Ne yapsalar yalnızlıkları kalıyor Alt katı kilisenin kış evi Masalların gölgesinde yetimyurdu Yıllarla epriyen siyah beyaz fotoğrafları Kiraz dalı inceliğinde Kollarını taşıyorlar uzak çeşmeden Bilek göverten kırbalarla Kırık imecesini ömrün Bilinmez bir yarın düşüyor Acı soğuran yüzüyle annecil ayrılığa Dudakları karadut içimi yangın Akşamın alaca düşünde Neydi hayat Yetim bir kız çocuğunun saçlarını Her sabah ören sabır Anne yarısı morakur’un Buruk sevecenliğinden Ürperişlerin buzdan yatakhanesi Ne çok özlemek sevgiyi, demir karyola Örtününce karanlığın yorganını Acılar kıvamında horozşekeri Ot bürümüş bahçesini tahta atların Öteki çocukların gül yaprağında cenneti Bozulmuş bağlar, bozlaklar, Sarı Gelin Türküsü Çocukluk, hani şu Gözlerinizde hiç gidilmemiş masal ülkesi İlhan Büyükcebeci |
Bilinmez bir yarın düşüyor
Acı soğuran yüzüyle annecil ayrılığa
......"
Ne denilebilir ki... Bu ülkede şiir kitaplarının neden satmadığını şimdi daha iyi anlıyorum... Şiir diye insanların yığın halinde okudukları ve övgüler dizdikleri yazıları görüyorum. Arkasından bu ve bunun gibi 'şiir' nitelemesini hakedecek yapıtların sadece 12 kişi tarafından okunduğunu ve yalnızca 1 eleştiri aldığını görüyorum....
Hem de şiir yazan insanlardan örülü bir sitede.... Umutsuz mu olmalıyım bilmiyorum...
Sevgili İlhan Büyükcebeci sevgiyle kal... :)))