Güneş çekip çıkardı yıldızlı yazmasını
İpekten şal bağladı denizlerin renginden.
Ak bulutla doldurdu asumanın tasını
Çılgın şarkılar çaldı dalganın ahenginden.
Demek gece sonunda yine sabah olacak
Aydınlığa çıkmazsam bana günah olacak

Tan vakti (Alacakaranlığın yavaş yavaş çözülmeye başlandığı anlar ) Laciverte boyanırken gökyüzü , sabaha yakın saatlerde apapak bulutlarla dolu gökyüzünün insan ruhundaki yansıması umut resminde.Yani her yeni gün yeni bir umuttur demek istemiş sevgili üstadem bu bendinde.Sonrasında devam etmiş . "Karanlıklardan sonra sabah" olacak dizesiyle bu umudu perçinlemiş ve ışığın umuda gebeliğinden yanısıra samimi bir iç dökümüde son dizede vermiş.Masumiyetin, temizliğin, saflığın yüzüne vuran bu karanlığın güneşin umut doğurmasıyla sona ereceğini ifade etmiş.

Bu dörtlükte sembolizmin etkilerini çok net görmekteyiz.Tan vakti gökyüzünün renk ve biçim olarak almış olduğu hal betimlenmiş.Muhteşem imgelerle.Hele ki güneşin yıldızlı yazmasını çıkartması, Mavi şalını takınması , asumanı ak bulutlarla doldurması öyle hoşuma gitti ki anlatamam. Güneş ve umut arasındaki bu bağ hiç bu kadar etkilememişti beni.
Gün ola harman ola ... demiş ya atalarımızda... Neler olur , neler kala....

Teknik olarak bakarsak , 7+7 hece ölçüsünde ababcc kafiye örgüsünde dizayn edilmiş.Bu hissettirilen duyguya bu kafiye örgüsüde çok yakışmış özellikle söylemeden geçmek istemiyorum.Aslında işin özü burda bana göre... yani aslında her şiir mutlaka aynı ölçü ve kafiye örgüsünde yazılmaz.Her duygunun ifadesinin bir ritmi, bir ahengi vardır.Bu gün çok çok coşkulu bir eserde aynı kafiyeyi atıyorum aaa, bbb, ccc gibi yazmak abartı olmaz bana göre.Önemli olan orda duygunun ve düşüncenin verilmesi ise ona uygun ritmin ve ahengin sağlayıcısı heceli şiirlerde kafiyeler ise hatta ve hatta kafiyeyi oluşturan sesli ve sessiz harf seçimleri ise burda her eser farklı bir ölçü ve ses örgüsünün kullanılması gerekir diye düşünüyorum.Nasıl denir gelişe göre...Ben bu konuda ilahi gelişe çok önem veriyorum.Yani ilk nasıl gelmişse o orjinalliği bozmadan aynı şekilde devam ettirmeye çalışıyorum.Çok çok zorlanmamışsam, kulağım tırmalanmamışsa eğer...

Kusura bakmayın konuyu dağıttım bu düşünce ve inançla umuda günle , güneşle tutunuşu duyumsadığım bu dizelere bu örgü çok yakışmış özetle söylemek istediğim buydu.


Yavrusu cıvıldıyor dal üstünde yuvada
Annenin gagasından nimetini beklerken
Sevinçle raks ediyor diğerleri havada
Sabah yeli umudu gönüllere eklerken.
Peki benim nasibim ne için bu kadar az?
Dua etsem yalvarsam gelir mi avaz avaz?


Bu bend de ise yine aynı duygu ve düşüncenin devamı gibi gördüğüm dizeleri okuduğumu söylemek isterim.
Bir öncekinde tan vaktiydi ve eser ilerledikçe umutla beklenen sabahın olduğunu , Annesinin gagasından yemeğini yiyen kuş kadar nasibini alamadığından dem vurarak sitemkar, kırgın bir ruh halini okuyorum.Ve tefekkür .... son dizelerde üstadem yine kendine dönmüş önce sitemini sonra kendisi için bulduğu çözümü dile getirmiş... dua , tefekkür...İnançlı olduğu konusunda da bize bilgi veriyor bu dize.(Yanlış anlaşılmasın üstadem elbette ki biliyoruz öyle olduğunuzuda açıklamak babında yazdım )

Teknik olarak yine aynı ölçü ve kafiye örgüsü.

Karla boranla geçti dondurdu ilkbaharım
Bulutlar ağlamadı yazın kurudu tarla
Hazan dedim güz dedim söndü içimde harım
Yine de pes etmedim direndim hep vakarla.
Sonu görüyor gözüm karakış yaklaşıyor
Avucumdan ayrıldı umut uzaklaşıyor.

Şiirin gelişme bölümü olarak nitelendirdiğim bendde sevgili üstadem önceki bendlerle izlediği anlamsal teknikten farklı bir yol takip ettiğini gördüm.Yani bana göre.Diğer bendlerde son iki dizelerde genelde dizeler şahsileşirken öncesinde betimleme ve imgeye ağırlık verilirken bu bend de direk öz duygu ve düşünceye dönmüş.

Evet açıklamaya geçersek ; İlk bendlerdeki umuda yolculuğa çıkartan sebebe değinilmiş.Elemin ve kederin en koyusu ki baharında bile kar yağan bir ömür....... nasıl etkilendim anlatamam... baharı bile karlı- boranlı ise... kışını hiç düşünemiyorum resmen okuruna.Ve yine direnen, azimli, güçlü bir kişilik herşeye rağmen demiş şair herşeye rağmen...direncin sonunda biten umuttan dem vurmuş.Offf be üstadem yapmamalıydın... bunu yapmayacaktın..!

Allahım gecinden versin.Sen hayal ve umut et sevgili üstadem hiç bir zaman vazgeçme.. hiç bir zaman hayat verecektir mutlaka mutlaka...ne olur buna inan.Baharda kar yağabiliyorsa emin ol kara kışta da çiçekler açabilir..!


Ne olursun Allah’ım ters çevir mevsimleri
Son kışı atlayayım dallarım çiçek açsın
Yaşamak istiyorum sararan resimleri
Bu garip kulun biraz arza mutluluk saçsın.
Bilirim ki yaparsın muktedirsin her şeye
Bu bahtımı sen güldür muhtaç etme kimseye.


Son bende geldiğimizde finale yakışır bir bakış açısıyla duygu ve düşünceler ifalenmiş.
Son düşünce, son söz gibi son beyit.
Daha önceki bendlerin birinde bahsini ettiğimiz dua ve tefekkür bu bendde de tekerrür etmiş ama bu sefer daha baskın bir halde.Allahım kendisine yönelen elleri boş çevirmez sevgili üstadem.Yeter ki tabi tuttuğu sınavlarda isyana düşmediğimizi gösterelim.Bildirelim.Yüreğimizle, ruhumuzla, tüm benliğimizle herşeyin kendisinden olduğunu ve mutlaka birgün yine düzelteceğinin de kendisi olacağına dair inancı zedelemeden tazeleyelim.

Bahar tazeliğinde UMUT yüklü upuzun ömürler diliyorum sevgili üstadem.

Şiir için teşekkürler ederim.Gönül emeğinizi ve başarınızıda tüm kalbimle kutluyorum.Selam, sevgi ve en derin hürmetlerimle.

Afet hoca sanıyorum ki genelde şiirlerinde 7+7:14 heceyi kullanıyor... Bu ısrar sizce neden ? Heceyi bu denli kuralları ile yazan, ve herşeyin farkında olan 11 li hatta 8 li, 7 li de muazzam eserler çıkabilir bence... Ve hep 14 lü kalıpta kalmayınız, fazla yukarı taşımaz bir kere yere kadar götürür kaanatindeyim.. Hece yazan bir şair 7 li de, 8 li de, 11 li de yazabilmeli... Belli bir kalıpta yazan şair nereye kadar yol alabilir ki... Benim görüşüm 14 ü kolaylıkla yazan bir şair diğer kalıpları da yazabilmeli ... Bunu yaparsa o şairin kendi kazanır... (Ben kendi adıma konuşuyorum 14 e bu denli ağırlık vereceğime 4+4+3 e çalışırım) Sizi üzmek kırmak değil amacım afet hanım biliyorsunuz, sadece 14 kalıba bu denli üstünde durduğunuz için söylemek istedim... Yoksa tercih sizindir yinede, isterseniz hep 14 kalıpla yazın şiirlerinizi kim ne karışır ki...

Saygılar sunuyorum ...