Sevgili edebiyat yönetimine ve değerli şair arkadaşlarıma uzun bir süre sizden ayrı kala cam ablam akciğer kanseri durumu vahim TARSUS sa gidiyorum dostlara yorum yapamazsam bilin ki kalbim sizinle görüşmek dileğimle sağlıcakla ve sevgiyle kalın..Esin çevik oğlu.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
HOŞÇA KALIN şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HOŞÇA KALIN şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Yıl 1986 aylardan hangi ay ve günlerden hangi gün dü bilmiyorum. Gençliğin ilk adımlarındaydım daha. Yani eğri ile doğruyu ayıt edebilecek bir durumda da değildim. Sonra bir günün akşamında televizyon başında babamla beraber haberleri dinlerken spiker çernobil faciasından bahsediliyordu, biraz üstü kapalı, yağmur bulutlarından söz ediliyordu ve şimdilik bulutlar bizden tarafta değil tehlike yok diyordu. Ertesi gün hava yağmurlu, akşam TRT'nin hanım spikerlerinden biri sunuyordu haberleri aynen şöyle " Çernobildeki büyük patlamanın ardından havaya yayılan radyasyon, yağmur bulutları ile karadeniz üzerinden yurdumuza giriş yaptı, havanın da yağmurlu olması nedeniyle bundan en çok etkilendiği tahmin edilen iller Artvin, Rize, Trabzon, Ordu, Samsun, Amasya ve Sinop illeri sayılmaktadır." Herkes paniğe kapıldı birden o akşam bizim evde eyvah şimdi ne yapılacaktı, dahası radyasyon ne kadar etkiliydi. Neyse kasavet içerisinde girdik yatağa. Sabah olduğunda gazetelerde manşet aynen şöyle " Karadeniz de 15 yıl sonra kalpden, yüksek tansiyondan, kanserden ölümler çoğalacak." Diğer bir gazete aynı sür manşetle davam ederken " Sakat ve hastalıklı çocuklar doğacak ve ölümler çoğalacak" diyordu. Öbür gazete de ise " Çernobil karadenize ölüm kustu, ancak etkileri sonradan çıkacak " diyordu. Herkes bir ağızdan toprağımızdan, bağımızdan bahçemizden hiç bir şey yememeliyiz diyordu. Ama ne mümkün. Artık kanser topraktan bitecekti. Böylelikle karadenizde yetişen ve yurt içine dağıtımı yapılan aynı zamanda sürekli tüketilen (çay, fındık, kara lahana vs.vs.) mahsüller ile birlikte tüm ülke yiyecekti. Ve hiç bir tedbir almadan biz bunları yedik. Biraz mırın kırın ettik falan ama bakan çıktı televizyona " Çayda radyasyon yok, ben içiyorum bana bir şey olmuyor" diyordu. Gazeteki sür manşetler iki gün sonra birden bire yok oldu, kanser, kalp krizi, yüksek tansiyon ve hızlı ölümler de unutuldu gitti. Aradan 15 bilemedin 20 yıl sonra tahmin edilen sonuçlar ortaya çıkmaya başladı bir bir. Çevremdeki 10 haneden birinin ölüm nedeni kanser, kalp krizi, yüksek tansiyon gibi nedenlerden ölüyor. Genç yaşlı fark etmiyor. Kayınpederim 2004'de mide kanserinden öldü. Babam ise o da mide kanseri oldu .İki yıl oldu ameliyat olalı ama çok şükür halen daha sağ. Ben ise artık bir tansiyon hastasıyım ama çok şükür şimdilik o da çok yüksek değil. Bu olaylarda tedbir alınabilinir miydi? Alınabiliniyorsu neden alınmadı? Bunları tartışacak ve anlatcak değilim. Bildiğim bir şey varsa erken teşhisin çok faydası var. Ama sinsi hastalık vücuda yayılmadan kendini erken bildirirse anlıyorsun. Yoksa mümkün değil. Şimdi bu kadar gereksiz şeyi buraya niye yazdın yada bunları hatırlatmanın zamanı mıydı? diyebilirsiniz. İadeyi ziyaret için geldiğim bu sayfada şiirlere göz atarken değerli şairin ablasının akciğer kanseri olduğunu görünce nasıl oldu hastanız diye dilim bir türlü varmadı daha doğrusu varamadı. Ancak yaşadığını ümit ediyor acil şifalar diliyorum. Ayrıca hastanın da durumunu çok merak ediyorum. Geçmiş olsun demekden başka hiç bir şey gelmez elimden. Keşke bir sihirli değneği olsa da insanların tüm dertlerden kurtulsa! diyeceğim ada mümkün değil. Her ne kadar sürçü lisan ettiysek affola. Tekrar tekrar geçmiş olsun efendim, hastanıza acil şifalar. Saygılarımla.
Çaylak tarafından 12/16/2010 1:03:38 AM zamanında düzenlenmiştir.
duyarlı yüreğinize çok teşekkür ederim 17 kasımda ablamı kaybettim bir yıl süre içinde çıktı bu hastalık maalesef geç kalmıştık benim bir kız kardeşimde göğüs kanseri oda savaşıyor erken teşhis de ama onuda tüketiyor kanser elimizden bir şey gelmemesine üzülüyorum. hepimiz doktorlara gittik tüm kardeşler ve çocuklarım acaba bizde olabilirmi diye şimdilik herşey normal kanser virüsüne raslanmadı temiziz rabbimden dilerim tüm bu kanserden hasta olan kardeşlerime acil şifa sizede geçmiş olsun diliyorum tekrar teşekkür ederim saygılar
sn değerli üstadım esin hanım öncelikle ablanıza geçmiş olsun allah şifalık versin bir sıkıntınız veya kan ihtiyacı olursa yanındayım.ab.eraç pozitif.saygılarımla.tunçozan.
Ertesi gün hava yağmurlu, akşam TRT'nin hanım spikerlerinden biri sunuyordu haberleri aynen şöyle " Çernobildeki büyük patlamanın ardından havaya yayılan radyasyon, yağmur bulutları ile karadeniz üzerinden yurdumuza giriş yaptı, havanın da yağmurlu olması nedeniyle bundan en çok etkilendiği tahmin edilen iller Artvin, Rize, Trabzon, Ordu, Samsun, Amasya ve Sinop illeri sayılmaktadır." Herkes paniğe kapıldı birden o akşam bizim evde eyvah şimdi ne yapılacaktı, dahası radyasyon ne kadar etkiliydi. Neyse kasavet içerisinde girdik yatağa.
Sabah olduğunda gazetelerde manşet aynen şöyle " Karadeniz de 15 yıl sonra kalpden, yüksek tansiyondan, kanserden ölümler çoğalacak." Diğer bir gazete aynı sür manşetle davam ederken " Sakat ve hastalıklı çocuklar doğacak ve ölümler çoğalacak" diyordu. Öbür gazete de ise " Çernobil karadenize ölüm kustu, ancak etkileri sonradan çıkacak " diyordu.
Herkes bir ağızdan toprağımızdan, bağımızdan bahçemizden hiç bir şey yememeliyiz diyordu. Ama ne mümkün. Artık kanser topraktan bitecekti. Böylelikle karadenizde yetişen ve yurt içine dağıtımı yapılan aynı zamanda sürekli tüketilen (çay, fındık, kara lahana vs.vs.) mahsüller ile birlikte tüm ülke yiyecekti.
Ve hiç bir tedbir almadan biz bunları yedik. Biraz mırın kırın ettik falan ama bakan çıktı televizyona " Çayda radyasyon yok, ben içiyorum bana bir şey olmuyor" diyordu. Gazeteki sür manşetler iki gün sonra birden bire yok oldu, kanser, kalp krizi, yüksek tansiyon ve hızlı ölümler de unutuldu gitti. Aradan 15 bilemedin 20 yıl sonra tahmin edilen sonuçlar ortaya çıkmaya başladı bir bir.
Çevremdeki 10 haneden birinin ölüm nedeni kanser, kalp krizi, yüksek tansiyon gibi nedenlerden ölüyor. Genç yaşlı fark etmiyor. Kayınpederim 2004'de mide kanserinden öldü. Babam ise o da mide kanseri oldu .İki yıl oldu ameliyat olalı ama çok şükür halen daha sağ. Ben ise artık bir tansiyon hastasıyım ama çok şükür şimdilik o da çok yüksek değil. Bu olaylarda tedbir alınabilinir miydi? Alınabiliniyorsu neden alınmadı? Bunları tartışacak ve anlatcak değilim.
Bildiğim bir şey varsa erken teşhisin çok faydası var. Ama sinsi hastalık vücuda yayılmadan kendini erken bildirirse anlıyorsun. Yoksa mümkün değil. Şimdi bu kadar gereksiz şeyi buraya niye yazdın yada bunları hatırlatmanın zamanı mıydı? diyebilirsiniz. İadeyi ziyaret için geldiğim bu sayfada şiirlere göz atarken değerli şairin ablasının akciğer kanseri olduğunu görünce nasıl oldu hastanız diye dilim bir türlü varmadı daha doğrusu varamadı.
Ancak yaşadığını ümit ediyor acil şifalar diliyorum. Ayrıca hastanın da durumunu çok merak ediyorum. Geçmiş olsun demekden başka hiç bir şey gelmez elimden. Keşke bir sihirli değneği olsa da insanların tüm dertlerden kurtulsa! diyeceğim ada mümkün değil.
Her ne kadar sürçü lisan ettiysek affola. Tekrar tekrar geçmiş olsun efendim, hastanıza acil şifalar. Saygılarımla.
Çaylak tarafından 12/16/2010 1:03:38 AM zamanında düzenlenmiştir.