34
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
3529
Okunma
Bir gün boşalacak salıncak
Sıra bekleyen kalmayacak
Dil-ârâ…
Kusuruma bakma(!)
Özür diliyorum kendi adıma
Dünyalık fitnelerin hülyâsına dalmışım
Gülü soldurmaya yıldızları kovmaya kalkmışım
Eylül nakaratlı şarkılara alışmışım
Kuru kavgalarda dil-hûn eylemişim zamanı
“Ateşten gömlek” le beslemişim arenalarda döktüğüm kanı
El olmuşum kendime edebsizlik o biçim
Şimdi divâne bir yalnızlık soluyor ciğerlerim
Dil-firûz bir nazar eyle yudum yudum içeyim
İntizâra vurulmasın mekân gözlerin nâzan diye
Ayrılık kulesinde tahta oturmayayım sultan diye
Bayram yapmasın hüzün geldi bir kurban diye
Seher yeli uğra bana heyecanım paramparça
Umudumu tazele ki diri gideyim sandığa
Gülümsesin rüyalar dil-beste olduğuma
Dil-ârâ …
Yetişiver ruhuma
Dünyaya sat kokuşmuş teni
En çok …riyâsız ayrılık vaktinde bekleyeceğim seni
Ne olur gel emi…
Dursun Tiftik
(Atakum/Eylül-2010)
5.0
100% (21)