YOKLUĞUNA BU GİDİŞİM...
YOKL UĞUNA BU GİDİŞİM ...
İşte yeniden yol göründü bana, sensizliğime gidiyorum. Yalnızlığımın yüreğime düştüğü ana düştüğü mekana gidiyorum Hoyrat duruşumun masum olacağı mekana gidiyorum İşte yar, seziliğimin mekanına gidişim… Umut beslediğim yarınlarımdan çaldığım günlerim biti Yokluğunun ahengine kapılıp gidiyorum Bu gitmeler çok koyuyo bana ama gitmem gerek yokluğunu çekmem gerek Bilirim yarınımda yokluğunu bana hediye edecek Başım dik onurumla ama yıkılmış yüreğim ile gidiyorum yar Seni özlemlerimin en güzeline sardım gök yüzünün mavisinde sakladım Bulutların en mükemmel haline resimlerini çizmişim İşte gidiyorum yar yokluğunun dününe bu günden gidiyorum İçerimde alevlenmiş saldırıya hazır duygularımla gidiyorum Seni kazanmanın savaşını düşünürken kaybetmemenin savaşını vermeye gidiyorum Bir yaşamın öyküsünü bir kazanılması gereken savaşın meydanına çıkıyorum İşte sensizliğimin doğacağı güneşe gidiyorum Dipsiz bir kuyu misali oldum bu yalancı gecelerde Varlığını ararken yarınımdan habersiz senden oldum Seni bir başına yalnızlığın sinesinde karanlıkta yalnızlığına bırakıp gidiyorum İşte gidiyorum yar seni gök yüzündeki yıldızlara emanet ederek gidiyorum… Başım dik duracak sen varken bu beynimin her zerresinde Seni taşırken bu beden başı öne eğilmiş bir deli yakışmaz şanına Hangi beyinki sana olan sevdama gem vuracak İşte gidiyorum prangalar takılsa da kollarıma ayaklarıma Giderken farkına varmadan senide yanımda götürüyorum sanırım Sende varsın bu yaban ve yalnız bildiğim yolculuğumda Yanı başımda olmasan da dokunup tutunamasam da İşte gidiyorum yarim senin ruhunla doğduğum topraklara Hadi şimdi sevda türküleri dolaşsın dilimize ayrılıktan yana ne varsa Meze yapıp içelim kurulsun çilingir sofrası Yokluğunu bir bardak rakı diye salayım vücudumun her yerine İşte gidiyorum yar seni içerimde yüreğimde taşıyarak gidiyorum Birazdan hüznüm dökülecek gözlerimden Düşen her damlada hasretin kokacak yaşadığım şehre Şehir sen kokacak ben sen kokacağım İşte seni bu alemin en güzel mekanına götürdüm senden habersiz yar Gözlerin dünyaya bakmaya cesaret ettiği müddetçe Bakışların beni aramaya başladığı andan itibaren Kalbin adımı zikrettikçe Sana geleceğim yar gitmek yakışmaz bu deliye Tutuğum her dileğin ardında sen varsın Yazdığım her satırın içerisinde sen varsın Baktığım her yerde sen varsın Ama yanı başımda yoksun gidişim yokluğuna yar Birazdan yağmur çiseleyecek üzerime Titreyecek biliyorum seninle dolu olan yüreğim Tenim ıslanacak bedenim ıslanacak Ama sen ıslanma yağmur damlalarıyla gözlerimden dökülen yaşlar ıslatacak Bir ahım oldun yakıverdim dünden bu günüme yaşanılmışlığımı Bin ahım olsan yakarım ne varsa benden geriye kalanı Yokluğuna meydan okurum çıkarım meydan savaşlarına Savaşım sen imdadım sen işte savaşına gidiyorum yar Sesiz kaldı bu yalancı ve suni İstanbul geceleri Ne hoyratlığı kaldı yanımda nede dik duruşu Hüznümü sardı her tarafı İstanbul ağladı ben ağladım İşte senin için düştü gözlerimden birkaç damla yaş yar Tutunduğum tüm umutlarımı alevlerde yaktım sensizliğime Ne varsa ben için yazılmış çizilmiş söylenen kelamları astım bir bir Bir sen gerçek kaldın bana dünümden bu günüme İşte ben gidiyorum geleceğimden yarınıma yar Susuz kalmış toprak oldum Güneşe hasret kalmış can oldum Bulutlardan düşen yağmur tanesi oldum Bir senden ayrılmayı beceremedim yar işte yokluğuna gidiyorum Kah gecenin zifiri karanlığı sarar derdimle bedenimi Kah güneşin sıcaklığı vurur değiştirir tenimin rengini Kah yağmurlar yağar söndürmek ister içerimde yanan seni Senden ırak olmaya gidiyorum yar senden ötesi yalan Kıskanılmış aşkların en yücesindeyim seninle Bir tebessümünle ölüme giderim ebedimle Varlığımda görmek olmasa da kaderimde Seni ölümlerden öteye sevmekle almışım mükafatımı yar Tutki ay ışığının yalancı duruşuyum Tutki gecenin üzerime örteceği kara bir çarşafım Tutki ölümüne koşar adım giden bir deliyim Bilirim ki ölümde olsa bu gidişim sonunda sen varsın yar |