Hâlimiz…
Konuşamaz olduk aynı lisanı,
Bir araya gelse dördümüz bizim… Uzaklara saldık aklı-izanı, Nasıl bitsin böyle derdimiz bizim… Sözün muteberi yalansız olmaz, Malın-mülkün çoğu talansız olmaz. Şerden hayır çıksa kalansız olmaz, Aratır namerdi merdimiz bizim… Üzümünü yeriz bağı sormayız, Helale-harama kafa yormayız. İkaza-öğüde değer vermeyiz, Önümüze misal ardımız bizim… Çok sevdik nedense parayı-pulu, Şu üç günlük dünya kime tapulu? Nefsin esiriyiz güçlünün kulu, Kendi içimizde kurdumuz bizim… Fitne-fesat kanal kanal dolaştı, En ücra köydeki eve ulaştı. Siyaset selinde kire bulaştı, Yediden yetmişe ferdimiz bizim… Zenginlik yüzünde yaldızlı boya, Bizler ilkel onlar uygarmış güya. Batının her gece gördüğü rüya, Anadolu’muzdan tardımız bizim… Ecdat yadigârı bu kutlu diyar, Olmamalı Türk’ten başkasına yar. Varsa eğer bir yer cennete ayar, Şüphe yok ki o da yurdumuz bizim… Veli BOSTANCI |