ÖLÜ KENTİN İNSANLARI
Uykuda ölü kentin insanları…
Gökyüzünü, ölüm bulutları kaplamış. Gözlerimi açtığımda, Dost olmadığını görüyorum yalnızlığımın, Tutsaklığımın yabancı olduğunu… Son pişmanlığında ümitsizliğim… Maraba gibiyim, Kendi topraklarımda… Bir öykü canlanıyor zihnimde, Geçmişe dair… Topraklarımdan yükselen Özgürlük türkülerini duyar gibi oluyorum, Hayal meyal… Sonra Çölün ortasında Serap gördüğümü anlıyorum… Ölü mısralar dökülüyor, Güneşin yaşlı ışınlarından, Sözcükler anlamını yitirmiş çoktan… Kanlı dişleri görünen canavar, İntikam alıyor insanların mutluluğundan… Bir ses arıyorum çok uzaklardan, Yalnızlığıma arkadaş! Koşup ardı sıra yetişmek için… Ses veren olmuyor sesime! Yaşama sevincinin sesini duyuyorum, Kendime ait… Ölü kentin insanlarının Ölüm uykusuna rağmen, Yaşadığımın farkına varıyorum… Bir çocuğun, Uçurtmasının peşinden koştuğunu görüyorum, Saçlarını yalıyor alevden bulutlar… Koşuyor çocuk… Koşuyor çocuk… Göklere yükselen umudunu yakalamak için, Koşuyor… Koşuyor… El ediyor uzaklardan, Ölü kentin insanlarına… Ve Bir dost buluyorum yalnızlığıma, Uyanmaya başlıyor ölüm uykusundan, Ölü kentin insanları…. |
Kutlarım yazan yüreği ve eserini
Selam,saygı ve dua