.inşa
Çok karanlık bu oda, kulağımda kulaklık var yine, gözüm ekranda.
Az önce oldu-bitti sanki her şey ya da üzerinden seneler geçti Fark eder mi? Ne sen dayandın bu yalana Ne ben inanabildim şu yaz günü yağabilecek bir yağmura. İtiraf: ihtiyacım vardı sana. Şarkı mı hızlandı? Ben kelimelerime boğulurken dış ses cümle kurmuyor; "a" harfinin farklı tonlarda uzatarak söylüyor sadece. Ve gözlerim karanlıktaki bir noktada hemfikir, sabit. Yüzümde belli belirsiz, romantik komedi filmlerindeki jönlerden arak gibi duran gülümseyiş. İfşa: Bu baktığım yatakta sevişmiştik ilk. Alkış sesleri var şarkıda, fonda; spotları açmanın vakti yakın mı benim için de? Şarkı açık olduklarını bağırıyor da, ondan sordum. Sen beni kandırmadın, ışıklar açıktı ama ben gözlerimi kapadım. "Zamanla düzelir" tarzı sadece seven insanların kapılabileceği bomboş ve gerçekten yorucu fikirlere kapıldım. Konuş istediğin kadar şimdi; çok da umrumda değilken. Sus ya da sonsuza dek, sesin zaten bomboş bir palavra iken. Travma: Sen. iyi ki yoksun. u. |