.özür
Gözlerin aynaya bakarken aynayla arana girmeye cesaret eden tek beden benimkiydi.
Yüzsüzlüğümü yüzüme vurur gibi, bana hayatı bıraktırır gibi çektin ellerini; düştüm. Tutsan da düşerdim belki, belki ben kendim bırakırdım ellerini. Yüzlerini gördüm çünkü; iki değil daha fazlaydılar sen aynaya bakarken. Ve en son, sen bana bakarken de gösterdin hepsini: teker teker. "Zamanla" derdin, "zamanla olur her şey." En saf halimle inandığım en büyük yalanın bu muydu bilmem; çoğunun doğrularını göremedim bile. Ama bak, artık bakmıyorum doğrular nerede diye. Gözlerine bakmayı çoktan bıraktım zaten; her bakış bir şer, her gülüş sâfi yalanken. Bakmadığım gözlerinden süzülen her damla sana daha çok acımamı, senden daha fazla bıkmamı sağlarken sakın uzatma tekrar ellerini! Parmaklarım birer bıçak artık senin için; Tenine hiç değmeyecek, seninle asla kirlenmeyecek bıçaklar. Artık canımı yakmıyor seni düşünmek, artık ihtiyacım yok saçlarına dokunmaya; kendi gerçekliğimi sende aramaya. Tek masalım olduğunu söylerdim ya, artık çok daha fazla farkındayım masalların birer kocaman yalan olduğunun. Paylaştığımızı söylediğin düşü kovdum hayal gücümden; canhıraş. Sana da söyledim: sana "seni seviyorum" dediğim için tabiattaki bütün canlılardan milyonlarca kez özür dilerim. |