HANİ
Hani senin o kirmen çeviren,
Öpülesi ,öptüğüm ve her daim öpeceğim, Mübarek ellerin ana ve ; Hanimiş te onların kuzgunlarla yarışan, Boya küpüne batmış medeni (!) elleri hani..? Çok şey mi istiyorum kız ana…? Ben limon çiçeğinin kolonyasını değil.., Dalında tazecik bir limon çiçeğini…. Ben losyonlar parfümler değil.., Burnumun direğini kıracak kadar acı, Bir baş soğan istiyorum. Yapay çiçekler,suni sevgiler ve Müsvette insanlar istemiyorum. İstediğim insanın kendisi..Sadece kendisi. Beşerdik,şaşardık hani ama… Yanlış yapsak ta yanlışı doğru bilmeyecektik. Hani o bizim mor dağlarımız kekik, Kadınımız,kızımız ve kızanımız emek teri, Yollarımız kavak yaprağı kokardı ana..? Ya şu yol kenarına park etmiş arabalar ne..? Şuh kahkahaların çınladığı,sarhoş naraları dolan, Beline doladığı etek niyetli bezin düştüğü, Bu kız, bu vatan, bu yurt bizim mi..? Sonra senin anlattığın insanlarımızın, Keklik sesleriyle yatıp-kalktığı köy nerede..? Ve mis gibi kekik kokan sıcak tarhana hani..? Çok şey mi istiyorum kız ana..? Arsız serçe kuşları yerine, Yeniden bülbüllerimi istiyorum. Gülleri gönlümde açan ve Goncaları taptaze ,solmayan… Çukurova’mın sembolü Turaç’ımı, Evlerimize kadar giren, Yaban tavşanlarını istiyorum. İnsanlarıma karşı, Yüreğimden ürkek olmayan..! Çok şey mi istiyorum kız ana..? Yaylama beton ev de nedir..? Yine barakalar olsun diyorum. Suyu zora sokmasınlar, boru nedir ki..? Ben suyumu pınardan içmeliyim. Ben serden geçmeli, yârdan geçmemeliyim. Yârdan geçmeli ; yerden-yöreden geçmemeliyim. Şu gittikçe bozulan dünyada diyorum hani, Hani şu müsvette insanlar arasında; Ne zaman öleceğimi elbette bilmiyorum, Ama nerede öleceğimi biliyorum. Ben uğradıkları haksızlıklar karşısında, Sus-pus olmuş korkaklar arasında. Bir fikir birliği bile olmayan, Milliyetsizler ordusu içinde, Ben insanları değil, Kendilerini seven benciller arasında. Yüzleri her zaman gülen, Fakat arkadan konuşan riyâkarlar içinde, Bir gün mutlaka öleceğim; Vaktine ALLAH kadir…! |