zor zamanların çıngırağı*Şiirin hikayesini görmek için tıklayın uzak iklimlerden kelebek topluyordum yüreğimde hasret kıvılcımlarıyla
şimdi ise sudan yeni çıkmış gibi mavi gözlerim ve yine ısrarla ben yanlış anladım şarkıları içimdeki merdivenden çıkıyorum uykusu kaçmış dizelerin sonuna üç nokta koyabilmek için bir yanım hadi eylül diyor sil artık işgalci dizeleri hafızalardan acemi yanım susmak isterken eskimiş hikayelerin kurallarından söz ettik şimdi huzurluyum elimde kalan son rüzgarı gül kokularıyla süsleyip göndereceğim ne yokuşlar ne de uzayıp giden basamaklar yoracak dizlerimi bahar zamanı kaç lale kapkaça uğrayacak uğrayacak zor zamanların çığlığı yokluk mahzenine diyerek başlıyorum is kokan kelimelerin şiirini yazmaya is kokan kelimelerin, en soylu dilsiz perşembelerine kattığı keman inceliği yüreklerde katre katre şiir yanığı gelinciğin hüznüyle akşamın nazenin kasırgası ceplerinde biriktirdiğin özlemleri rüzgara tutuşun hatırlattı umuda doğru yürüyen çocuğa ardına bakmadan git deyişini kalem hoyratça dokunur serseri dalga gibi kıyıya daha çıkmamışken ay iskeletleri gözleri yangınlara tutkuluydu uğrayacak zor zamanların çığlığı yokluk mahzenine belli ki hazan yaklaşmış olacak belki de martılar mevsimi kapatmışken göç yolcluğuna çıkmışken ya da telaşsız bir uyanış gözlerine ayarlanmışken haylaz bakışlarla tahtındayım zamanın takvimden yeni bir sayfa koparırken bir sen kalırsın geriye başlar esrik bir akşamın nazenin kasırgası gel ruhumuzu yıkayalım yağan yağmurda gelinciğin hüznüyle büyür saksıda telaş ağzını bıçak açmayan hareli yalnızlıkla rüzgarın koynunda safran renkli parangalı rubailer dökülür dudaklardan küflü bir şiir yanığı yüreğimde katre katre notası kayıp müzik eşliğinde yanık bir şiir kokusu saracak etrafı gözleri yangınlara tutkuluydu bu yüzden is kokardı k e l i m e l e r i m... Murat TORGAY 6 Eylül 2010 |