bu kadar içten ve sıcak sözlere kocaman teşekkürlerimle..

sevgiyle.. saygıyla..

içten teşekkürlerimle..:):):):)

teşekkürler Yağmur

derin olanlar derin bakar ve derin görür..

derin bakışınla var ol:):):):)

teşekkürler Yağmur

derin olanlar derin bakar ve derin görür..

derin bakışınla var ol:):):):)

ziyaretin ve yorumla kattığın değer için çok tşk ederim..

:):):):)

övgü dolu sözlerin için çok tşk ederim dost kalem


mutlu ettin beni..

:):)):):):

"Erken ölen yaşlardayım. Kulağı sağır öykülere aç parantezinden vurulan gizli özneler taşıyorum. Eski bir film karesinde kendi cesedini bıçaklayan kör bir şairim."
............................

müthişşş bişey bu....

ince ince.. ilmek ilmek.. zıtlıkların dansı.. siyah beyaz gibi.. simetrinin böylesi.. harikaa gerçekten... şiir'ciğim gölgesinde s-aklandı.. kendi sıcağında üşüyen dizelerim, serinledi paranteziçinin gölgesinde.. ne diyebilirim şairim, sanat sende, söz sende..
.....................


ahhh keşke deseydin..

s-atamazdım, s-atamadım...

hadi gülümse-yelim..

:):):):)::):):):):

kocaman teşekkürlerimle..

:):):):):)

inanamazdım gerçekten.. bu kadar güzel ve övgü dolu sözleri hak edebileceğine inanamazdım belki, ama o kadar içten, o kadar sahici, o kadar sıcak söylenmiş ki bu güzel sözler, inanmamam mümkün değildi..

çok tşk ler.. sizin de bu sözleriniz bana iyi geldi.. iyi geldi az olur.. çok çok iyi geldi.. teşekkürlerimle..

:):):):):

eng-elletmemeli şair..

eng-elledikçe bizi hayat...

inadına konuşmalı, inadına görmeli, inadına duymalı..

inadına yaşamalı

inadına insan olmalı/insan kalmalı

......

beğeni ve ruhumu okşayan sözleriniz için çok teşekkürler...

:):):):)

ruhumu okşayan tatlı sözlerin için çok teşekkürler şair...


"üç maymunu oynatan hayatın bıkkın çığlığı kulaklarımda sanki...."

o bıkkın çığlık beni sağır edercesine haykırıyor..
..................

aslında üç maymun resmiyle süslemek istedim şiirin sayfasını ama benim bulduğum resim küçücüktü ve üzerine düşen defter etiketiyle de iyice görünmez oluyordu.. büyük bir üç maymun resmi bulabilseydim iyi olacaktı..

teşekkürlerimleee:):):):

anekdot muhteşemdi gerçekten..
teşekkür ederim sevgili dostum..
maymunla üç değil artık maalesef..
bir kaç milyon diyelim en insaflı bir tahminle..

üniversite yıllarında istanbul Çamlıca'da bir ara aynı evi paylaştığımız Engin abi anlatmıştı..

Engin abi, bir zamanlar edip Akbayram Dostlar grubunun gitaristi imiş ve gözlerinden birisin i kaybetmişti..

kadıköy eminönü vapurunda anlattığı şu küçük anısı hala kulaklarımda..

12 Eylül öncesi Taksim'de 1 Mayıs için buluşulmuş. İstiklal Caddesinden Meydana çıkmayan istyen grup arasında edip akbayram ve engin Abi kolkolalar..polis izin vermiyor ve bir süre sonra müdahalede bulunuyor.. ortalık tran tran oluyor.. polis ve miting katılımcıları arasında bir koşturmaca başlıyor. herkes ters yöne koşarken, Edip akbayram ve Engin abi kolkola meydana doğru yürüyor..

işte o arada, Edip akbayram Engin abiye söylüyor.. "Bak, Engin'ciğim, sen kör ben topal, biz direniyoruz.. sağır, dilsiz, kör, topal olmayanlar nasıl kaçıyor" diye..
................................................

.... oysa üç maymuna döndürdüler bizleri.. görmedim, duymadım, söylemedimi oynuyoruz hepimiz..
..............

uyumsuzluk triosunun uyu-mu


teşekkürler sayın Çağlayan.. çok teşekkar ederim..

avludaki çeşit çeşit ağaçlara sarılı taze sarmaşıkların gölgesinde kaldım... mormenekşelerin kokusunu duyumsadım..

yormayan yorum niyetine dökülenler çok daha güzeldi..

teşekkürler...

:):):)):