Ne söylemek lazım, susturandır gönül sızım!Söyleyemiyorum, bilmem ki niye direniyorum... Ruhumu serinletemiyorum, kalbime söz geçiremiyorum, an bean kimi bekliyorum Nefes bitiyor, yüreğim titriyor, gözlerimin yaşı dinmiyor, avdet etmem gecikiyor Sabretmem yetmiyor, kanaati nefeslenmem kesmiyor, niye umudum filizleniyor Yıllardır dilerim, kuytu köşemde beklerim... Sinemin senasına kefilim, dilimin lahzasınden eminim, gönlüm için edebi isterim Hazzın hücresinde, keyfiyetin bizar bırakan lehçesinde, şayet umut etmek bu ise Hali melelimle dertleşirim, bahtım için ya sabır derim, umman için neler söylerim Yüreğimin ıssız çeperlerinde, derinlik ali perde... Hüzün var her yerinde, bir hicran deminde, yalnızlık aşikar imiş makus talihimde Şimdi elem sinemin her payesinde, efkar dinmiyor içimde, derdim var bilmesende İşte göçüyorum yadellerde, dizlerim çekmiyor iyi dinle, kabir sancısıdır yüreğimde Bakıyorum, mahzun penceremden, ümit var iken... Artık belli bir yolun yolcusuyken, hücrenin bendindi inlerken, sabrı nefeslenirken Ses yok, ahenk sanki sinemi dağlayan bir ok, artık beklentiler içinde karnım tok Yol yordamsız, insan hatasız, kalp yarsız, ruh insicamında başlıyor ruhsatsız şok Ey gül-ü nihal, vicdan yadında ülfetli yar... Aklın cenahında, idrakin ilgasında, nefsin nizama muhtaç ağıdında elbet diken var Çile nefesle başlar, hüzün ezgisi ninniyle yüreğe akar,kan damarda durmaz çıkar Kader niye esrarıyla en ulvi bir bahar, aşk ruhumu meftun eden ilkbahar söyle yar Mustafa Cilasun |