ayrılığın senfonisi
aşkın şakağına vurulan amansız bir yumruktur ayrılık...
Hayatın savurup fırlattığı elvedaların altında yapayalnız kalırken Dört duvar odamın karanlığına sığınıyor ruhum umut bağlıyor tek bir adımına ayaklarımın Ve ileri geri bir yürüyüş başlıyor ansızın. Radyomdan odama dağılan birkaç nefes şiir yetmiyor kurtuluşuma Ruhumun üzerinde pervasızca duran Dumanlı vedaların ağırlığı çöktükçe çöküyor yalnızlığıma .. Yokluğa ulaşan ve karanlığı çağıran bir fısıltı yayılıyor Toprak kokusu işgal ediyor usulca Derin sessizliklere gömülüyor aslında var olmayan varlığım.. Elimizde kırılmış umutlardan yapılmış bir demetle Sonsuzluğa çağırılıyor suskunluğum.. Ve anlıyorum vedaların koynunda büyüttüğü fenalıktır , yalnızlık. ayrılık ve yalnızlığın kardeşliği ise tamamen karanlık. |
kırılmış umutları gömelim, yeşersinler yeniden..