CELLÂDIMA GÜLÜMSERİM YİNE YAĞMURLARIM DİNİNCE
Kesik kanatları gökyüzünün
Kekremsi kederleri yutkun yutkunabilirsen Hadi! Işıksız dilin damağınla Fısılda! ’’Seviyorum’’ diyebilirsen Elimde değil ki Nihavent kirinde görünmüyorken sancılarım Zamanlar yapayalnız mezarlığında Sessizliklerle gasp edilmiş. Bıraktım! Erken doğumlu papatyaların gölgesinde Islak çimen kokularını Karanlıklar diledim. Üşürse üşüsün çığlıklarım Yalnızca ahlarımdan doğuyorum. Dualarımı ıslattıkça Deli divane rotasız hıçkırıklarım Sus! Buz gibi olur aşkın cesedi dokunursa eğer gölgeler. Sus! Dilsiz zelzelelerde şair sadece beyaz düşlerinde vurulurmuş. Cellâdıma gülümserim yine yağmurlarım dinince Sürgün cemrelerimin lâl kuşlarında Özleme tüneyen göçmen çırpınışlarımda vurdukça ayaz Kelepçeli hazanlarım filizlenirken batık hiçliklerimde Kekik kokulu rüzgârlarımın cama vuran telaşlarında Son vaktinde vurdular dolunayı Şimdi hangi zamana dokunsam Bu yüzden hep gece kanar. Ah! Yaralı güneşlerim ısıtmıyor ayazlarımı Hırçın denizlere yar olmak kolay mı? Tutsak olmuş kırmızı karanfiller güzlere Baba şimdi eylüllerde sevişiyorum diye Sen bana kızgın mısın? YASEMİN CANAN… |