*Aşk-ü-Ezel*Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Zamana yenilen sevgiler hayata sadık kalmış bocalamalardan ibarettir!
Benim sevdam sahibine sadıktır ki sonsuzluk ile alay edebilmektedir... "Rıdvan ÇUBUK"
«««««««««««««« ♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥ »»»»»»»»»»»»»»
Üzgün bulutlar ağlaşırken sonbaharda bu şehrin üzerine acı acı, Uykusuz martıların çığlıkları vurur hırçın dalgalarımın köpüklerine... Mecaline sahtelik karışmış sana olan yorgunluğumun üstüne! Aşka yağan nimetlere kucak açtım da sebeplenemedim uzağından Avuçlarım yakarışa kırat ederdi birden, sonra güzelliğine sürerim beni Kum taneleri numaradan mı atlar sanırsın zamanın boğumundan? Silemezsen parmak izlerimi hayatının ilk baharından nefretinle, Ben attığın çöplükte kırık kalplerin arasındayım, bekliyorum dünü... Gerçekler ruhumun en güzel sahalarını tırmalarken hayallerine sığınırım Aklını sevgilinin dudaklarına banarak yiyen âşıkların ateşine susarım! Beni soran olursa eğer; cennetini cehennemime takas etti dersin Sevgili! Kaç defa canıma tak dedi de sıktım boğazını ayrılık denen şeytan icadının! Dünyasını aşka tercih eden nefisler sevgilinin teninde alırken soluğu, Ben varlığına-yokluğuna, iki gözüne, kirpiğine, gülüşüne destan kazırdım Ölmek var derdi iki dudağının arasından çıkan ses dalgaları yutkunarak Ölmek; nefesten kesilmek ya da hayata küserek terk etmek kadar basit mi? Ölmek mi? Dinle o zaman; yokluğunda bile sana hala sadığım köpekler gibi! Kâbuslarıma zehir olsa da bir çift sözün, sensizliğin salahını okusam, Uyanmasam felaketlerin horlamalarına, uyansam masmavi sesine yâr! Göz bebeklerine çadır kurmuş, sebatına şahit olduğum yaralı yüreğim kanar Hiç gerçekleşmeyen dilekler ölür, tutulmayan sözler intihar eder! Hayalin şiirlerimle öpüşürken güzelliğin taçlandırır aşka yudumlarımı Bu ayrılık, .......Her damla gözyaşımda kıyametin şefkatini gördüm! .......Dağdan akan pınar gibi gizlice ve merhametli... .......Haykırışlarımın tizlerine asarken hayallerimi, .......Sessizliğinin sadakatinde boğularak öldüm! .......Sana uğradım dün gece, elimde korkularımdan bir buket ile... .......İçimde sana susamış gözleri kör bir aşk vardı... .......O kadar masum ve büyük ki durduramıyorum! .......Yaslıyorum sevdamın başını geleceğin günün hasretine... .......Zamanın, kaybettiklerine sayıklaması benimkisi .......Umutsuzca sarılmak bir dahaki seferin beklisi .......Can yakan umursamaz bakışlarına sarhoşluğum .......Öbek öbek kan toplar nağmelerime yoldaş yüreğim .......İşte ben her gece böyle aşkımızı gömdüğün yerden çıkarır .......Sittin sene önce diye başlayarak dertleşirim sabaha kadar .......Seni düşünmekten nasır tutmuş aklıma eşlik eder kalemim .......Soyunurum her dizemin önünde, beni günahsız zannetsinler diye Bir türlü seçemedim rengini bu rüyamın... eR.Ç. "Sen yine de paspasın altına bak olur mu?" 29.08.2010 |