Eğer siz varsanız, duyuyorsanız durmayın!Kayıp bir şehrin derinliğinde başıboş adımlarım dirliksiz, şevksiz,mesnetsiz Nereye gidiyorum, neyi istiyorum, sanki bir uçurumun kenarındayım ve yalnızım Neydi aradığım, bin hüzünle sorguladığım, solgunlaşan umutlarım ah nerdeyim Bir iz, bir ışık görünmez mi oldu şafaklarda, kararan kalbimin ıssız cenahında Korkuyorum...Sessiz çığlığımın duyulmayan senasında niye bizarım, varmıyım Kaybolmuş yıllarda, hicranın yanık duvarlarında, sükut ettiğim ne varsa sızıyım Yolun yolcusuyum, nedir bu amacsız sarhoşluğum, ah ruhum için umutlu muyum Yüreğimi dağlayan, kurak ovaları gönlümde yaşatan, nefesi hoyratça boğanmıyım Bir ses, bir nefes, şevkin ve muhabbetin talan edilmişliği yüzüme şamar gibi iniyor Arıyorum sadakati, hasretini çektiğim aidiyeti, vevefayı ülfeti kalbim sual ediyor Nereye gitsem kaçmak istercesine nefesin takiyesinden tiksinsem yine beni buluyor Böyle olmasa gerek, kalbimin şeh ve şüphe içinde bulunmaması demek istiyorum Ne oldu, gül etrafımda bin bir renkleriyle doldu, umudum niye bu kadar yoruldu Lalenin mahzunluğu, hilalin masumluğu,aşkı resmeden yıldızların mağdurluğu Beklenen, yıllara sari dile gelen, halin en münbit ikliminde demlenen aşk ne oldu Annemin ninnisine, babamın helal kazanmak için azmine, gönül sesi men mi oldu Vicdan...Ruhumu şad eden ne kadar ulvi bir heyecan, iradem için bir mizan olan Aklım idrakime aldırmıyorsa, nefsim hala kalbi esaretten kurtaramıyor anlaşılan Neye şahitlik, dünyevileşmek için serdedilen bin bir kepazelik, sefillik adına hiçlik Bir keşmekeşliğin içinde boğulan liyakat ve akaidin maslahata tabi olan zilletlik Susmalıyım, boyun büküp sabrın rahlesinde, ümidin lehçesinde ellerimi açmalıyım Bir yeise kapılmadan, ruhumdan ilzam olan hakikati kalbimde azimle yaşamadan Vaki olacak hesabın cehdini gönlümün en mümtaz halinde umutla koklamalıyım Narın korkusunu yaşamamalıyım aşkı sevdanın lahzasına gönlümü bırakmalıyım Mustafa CİLASUN |