Vefalım,,Sen yıllardır, aşka nasıl dayandın, Boş yere bekledin, boş yere yandın, Gün gelir de bir gün, kavuşur sandın, Sende ki tahammül çokmuş, vefalım. Senin sabrın var ya, dağlardan yüce, Kelime yetmiyor, çözmüyor hece, Aklımdasın artık, gündüz ve gece, Yüreğinde sevdan okmuş, vefalım, Dağlar taşlar dayanmazken bu derde, Seni terk edenler, şimdi bak nerde, Yeniden tutuldu o da bu derde, Şu sinemde sevgin akmış, vefalım. Önümüz karanlık, yol belli değil, Sazı çalıyorum, tel belli değil, Çare söylemeye, dil belli değil, Bu dertlere derman varmış, vefalım. Artık gülmez oldu, o gülen yüzüm, Ağlama ne olur, din iki gözüm, Sana çevriliyor, daima özüm, Bu günleri görmek zormuş, vefalım. Alıştım diyorsun, hayatım böyle, Melil mahzun bakma, ne olur öyle, Çare biliyorsan, durmada söyle, Çaresiz dertlere kaldık, vefalım. Gün gelecek, çile elbet bitecek, Dertle kederlerin hepsi yitecek, Mutluluklar bizden yanı gidecek, Bundan umudumuz vardır, vefalım. Şu dünyaya geldik, çile çekmeye, Seneler geçse de, boyun bükmeye, Sevda ağacını tekrar dikmeye, Dikilecek ağaç vardır, vefalım. Kavuşalım artık, bitsin bu çile, Ne derlerse desin, bakma sen ele, Aşkımız söylensin dillerden dile, Bu şiir de böyle bitsin, vefalım |