tezat
ölüm olmasaydı
aşk ve merhamet ölmüştü çoktan bebekler sahi yaşayabilir mi suda? güller açabilir mi? aşk ve merhamet olmasa. acılar kıvranırken serseri yüreğimde terkedilmişl aşıklar kahvesinde bekledim ne güldüm, ne ağladım, ne baktım hallerine. ateş böceklerinin ömrü ne kadar kısa dayanmıyor ışığı uzun ayrılıklara ben de onlar gibiyim bu ıslak havalarda taşıyorum aşkının ateşini içimde ışığım aydınlatır yüreğimi her gece el salladım her giden sevgilinin ardından ne küstüm ne sevindim ne bekledim ümitle. hani karanlıktı ve sis çökmüştü başımıza ağır soğuk rutubet ve izmarit kokuyordu sokak lambaları zorlukla nefes alırken yollarıma barikat kuran umursamaz bakışlar fırlattığın puslu gözlerine ne kadar benziyordu sis’in dem’i. bakma sen öyle dayılandığıma yakarım bütün ateş böceklerinin fenerlerini yakarım heryeri bir kerecik o güzel bakışına bakmadım mektupların neler söylediğine ne sarardım ne soldum ne baktım pencerene. |
herşey zıddıyla var galiba
acı olmasa tatlının kıymeti olmayacak
ölüm olmasa yaşamın kıymeti bu kadar olmayacak