DİL YARASIBir idi başımda kavak yelleri Bin oldu esiyor tufana durdu Merhaba der iken nazik elleri Yüzüme bin türlü kusurum vurdu Çaresiz dinledim söylenen sözü Nasihat değildi işlerin özü Renkten renge girdi garibin yüzü Sessizce içinden hayaller kurdu Suç benimdi evet,benimdi kusur Hesaplar tam değil tamamı küsur Boş yere söylenen sözlerin kısır Ahir bu cümleler kalbimi kırdı Kime darılayım kime küseyim Yahut nasihati kime edeyim Söyle Allah için kime ne deyim Sevdiğim kulların gönlümü yordu Kılıç gibi diller keskin mi keskin Sanki eylemişler dönülmez yemin Hak rızası için basmış kademin Diliyle açtığı yaramı sardı Mustafa Göktekin |