*YENİ ZAMANLARA DOĞRU*
Alacakaranlıkta bir martı
Hangi yolları geride bırakacağını bilmeden Yüreği pare pare ve suskun Bir açıyı büyüterek Uçuyor derinliklerde Aynı noktadan ayrık bir yöne… Zaman kara kış Algılar şimdi körebe Küçük bir belirtisi bile kalmadı yaşamın Sürgünleri ayazda kuruyor umudun Olur şey değil Ufku süpürülmüş bir geçmişin Geçici suskunluğu uğulduyor kulaklarımda Ey yol üstü pusucuları Yanlış okumalar için yazılmadı bu şiir Alışılmadık denemeler için asla Gülünçlü ve yerleşik bakışlarınız Boşuna aldanmasın Yabancısı olduğunuz coşkular Her türlü tasadan ırak İçinizdeki ben’e karşın çoğalıyorsa Ve ufuk eğrilerine kilitleniyorsa bakışlarım yeniden Ah yarınlar.. Dudaklarındaki ıslıkla can bulmalı her şey… Bilirim ki dönenceler hep gelip geçicidir. Bir bakarsın cemreler düşmüş birer birer Gün ışırken erkenden Erguvanlar açar kendiliğinden Sırlı özlemler direnirken sessizliğe Bir başka tutuşur yüreğimdeki yangınlar Adını bilmediğim diyarlardaki hasretim O uçsuz bucaksız sonsuzluğun ufuk eğrilerinden Kanat çırparak çıkar gelir ötelerden… Ey eğri çiviler Giderek körelen duygularınız Pas olup ufalanırken törpülerden Evet bu sabah Umudu muştulayan şarkımın notalarını diziyorum şiirime Bugün göğsüm kabarıyorken seviden Ferah bir sevinç dolduruyor yüreğimi Bir ebemkuşağının içinden inadına Ruhuma dökülüyor türlü renkler En soylusundan ve derinden Necdet Arslan |