Yüreğinden genzime dolan nehirlerin kokusuyla
Onca masalın içinden gelip geçiyorum seninle
İçimin boşluğuna kurulup göğsüme yatıyorsun
Şafaktan önce uyanıp geldiğin yere dönüyorsun.

Ruhumu tarumar eden kokunla şekilleniyor aşk
Umutlar ekili kıyılarıma kadın varlığını ekiyorum
Damarımdan süzülüp ozan varlığımı dolaşıyorsun
Dalgalı denizlerimin kıyılarına adımı yazıyorsun.

Kirpiğinin dağlanmış sedirlerinde uyusam yıllarca
Dumanlı dağlarının bakir yamaçlarında yaşasam
Vakitsiz açan çiçekleri her sabah yatağına bıraksam
Yıldız alacalı saçlarını izleyerek bir ömrü harcasam.

Hangi vakit seni benden alır, hangi gök aşkı barındırır
Bir ışık selinin altında, hangi tufan ayrılıklar saklıdır
Kapat içli düşünüşlerin penceresini, vakit akşamdır
Her ölümün ardından sala, yaşam hoyrat bir çığlıktır.

Sokulup morarmış tenime, yolsan da göğsümün narını
Bağrımın tohumları tütün hasadı, sar zulana yangınları
Erincin serin ırmaklarına at gövdemi, iyileştir yaralarımı
Gözünden süzülen yaş olayım, esirgeme yar bakışlarını.

Selahattin Yetgin