Onbir ayın sultanıyım diyerek;
Bir görsen, çiçekler açıyor oruç…
Sanıyor ki; herkes onu bekliyor,
Sevinçten göklerde uçuyor oruç…

Rahmet götüreyim diye çok koştu,
Buralara kadar ne dağlar aştı,
Buraya gelince feleği şaştı,
Yine de gülücük saçıyor oruç…

Bekleyip de, ramazana erince,
Sanıyordu, her şey yerli yerince.
Sokakta yiyeni bizzat görünce;
Kahrından sigara içiyor oruç…

İlahi bir hava olamayınca,
Gönüllere akıp, dolamayınca,
Sahura kalkan da bulamayınca,
Seçe-seçe bizi seçiyor oruç…

Kimisi göz kamaştırır şıklıktan,
Kiminin göbeği şişer tokluktan,
Kimi, üç ay oruç tutar yokluktan,
İşte, şimdi böyle geçiyor oruç…

Sanki oruç tutan suçluymuş gibi,
Kasala-kasala yiyiyor zobu.
Bunun, şu haline ne desin tabi?
Bu yüzden burdan kaçıyor oruç…

Fütuhatı bir tarafa kodu da,
Artık fetva bile sustu kadıda,
Sığınacak gönül bulamadı da,
Ağır-ağır artık göçüyor oruç…

KORKUT der; değerler yittiği için,
Tutmayan, tutanı güttüğü için,
Bunlar da zoruna gittiği için,
Kendine kefenler biçiyor oruç…


Aksaray, 20 Eylül 2008


FÜTUHAT: Fetihler, zaferler, galibiyetler

Hasan Korkut