Bir sevda yanığı
Bir derin acı var sadece,
Yüreğimi acıtan. Bütün acılar geçer biliyorsun, Tek acı yakar insanı. Bir sevda yanığı içimde Ve bir bitiş öyküsü ciğerlerimde. Ben artık gitmek zorundayım sevgili, Her şeye inat, her zaman sevdan içimde Ve senli hatıralar benimle. Yarın belki güneş hiç doğmayacak, Belki de hiç batmayacak sevgili. Sana son kez yazmak istedim Seni ne kadar çok sevdiğimi. Son arzum nedir diye sorsalar Seni son bir kez daha görmek derdim. Son bir kez yanağını okşamak Ve bir damla kondurmak isterdim ellerine. Mümkün değil belki biliyorum, Yarını olmayan Dünyamda hayal bu ya Senli bir hayal kuruyorum. İçimde çok acı var sevgili, Her acı geçer ama tek acı yakar insanı. Bir sevda yanığı içimde Bedenimi kemiren illet hastalığı yener. Ve bu sevdaya ölümde yakışır Ölümle bir, sevdamda benimle gider. Bir hastane odasında ne yazılabilir ki? Yarını olmayan bir kişiden, Sevdasına yazılan hiç okumayacağı kelimeler. Halbuki ne hayallerim vardı yarınlara dair, Ne umutlarım vardı. Her doğan güne sen varsın diye uyanmak, Her batan günde senli hayallerle uyumak. Rüyalarda görebilmek seni. Mutlu olmak, mutlu kalmaktı hayat. Sen olmasan da ümitle bakabilmekti. Ben seni yaşatırken içimde, Bilmeden kendimi öldürmüşüm. Kanser deseler de doktorlar, Ümitsiz deseler de Ümitsizliği bilmiyorlardı ki hiç, Ben ümitsiz sevdamla ağlamış ve gülmüşüm. Umudu olmayanın ümidimi olur? Ne fark eder ki zaten, sen olmayacaktın; Ben olmazlıkları içimde oldurmuşum. Ben gidiyorum sevgili. Ardımda bırakacağım madden bir şey yok sana. Havada asılı kalmış Bir kaç sevda yanığı kelimeden başka. Belki de hiç bir zaman duymayacağın Bilemeyeceğin kelimeler kalacak bu evrende. Bir mezarda bir çiçek açacak sana her zaman Soğuk bir kış gününde. Kim bilir duymayacaksın öldüğümü bile. Korkmuyorum Sevgili, korkmuyorum. Hazırladım kendimi bu bitişe. Ölüm güzeldir bazen, Yaşamdan belki de! Biliyor musun? Seni çok özleyeceğim, Özlediğimden çok özleyeceğim. Bir rüzgar tadında koşacağım sana, Bir yağmur tanesi olacağım, Bir kar tanesi gibi düşeceğim tenine. Bir kelebek olacağım belki Konacağım avuçlarına. Ölüm dediğin nedir ki? Yaşamdan güzeldir belki de? Senin güzelliğin gibidir, Yüreğinin güzelliği gibi. Sana anlatamadığım o kadar çok şey var ki! Seninle yapmadığım bir çok şey. Ben gidiyorum sevgili. Benim içinde bakar mısın Dünyaya? Martılara simit atar mısın gemiden? Bir çay içer misin Kız kulesine karşı? Bir hercai diker misin toprağa? Bir kuşu azat eder misin kafesinden? Ve sever misin benim yerime hayatı, Benim için yeniden. Bir ağaçla konuşur musun? Ne güzel çiçeklerin var diye. Benim için yaşar mısın sevgili? Yaşar mısın...? Hayata dair çılgınlıklar yaparak Ve her şeye inat haykırır mısın Hiç bir şeye aldırmadan? Beyazları giyip aldırmadan kirleneceğine Yağmurda koşar mısın? Yaşar mısın sevgili? Yaşa e mi. Sen çok yaşa. Güzel yaşa. Sevda yanığı olmasın yüreciğinde, Sevdanla bir arada yaşa. Ara sırada olsa anımsarsan beni Ben anlatıyor olacağım seni bir ağaca,kuşa ve taşa. Yaşadığım kadar yaşadım, Sevebileceğim kadar sevdim seni. İsmimin altında yazacak bir taşta Ölüm tarihim. Seninle dopdolu bir hayattı, Teşekkür ederim. Sevda yanığı kelimelerde sen oldun Artık bana müsade sevgili, Haberin olmadan, habersizce Senden gitmek zorundayım, Elveda iki gözüm, elveda. Yarın bir başka doğacak gün belki de Bir ölüden sana gelecek Bir merhaba.... Seni hep sevdim, seveceğim Bir sevda yanığı olmayan yarınım da. Gürsel Pal |