DENİZ
mavi deniz
dalgalarında yıkadık kirlenen ruhlarımızı göklere salladık omuz omuza kanat çırpan en ağır dualarımızı şimdi tam da idrak saatlerindeyiz verdiğimiz sözlerin / içtiğimiz yeminlerin şimdi daha da farkındayız içine çekildiğimiz ulusal dümenlerin. ya denize dönüşecek her birimiz ya denizle dolacak içimiz fakat deniz olmuyor işte olmayacak da bu gidişle yaşam denen bu yarışın en uzun kulvarındayız ellerimizde market arabaları ellerimiz arabalara bağlı gözlerimiz hırs dolu daha çoook devrim ister gibi çok daha çok tüketmek istiyoruz şimdi daha da çok anlıyoruz capitalin yüce kıymetini nasıl yüceltiyor-alçaltıyor insan şerefini haysiyetini ve nasıl satıyor-satın alıyor küçücük kızların titrek taze ve beyaz etini çıplak gözle görüyoruz capital hazretlerinin büyüyen üreyen içimizde yürüyen kuvvetini fakat deniz dalgalar kıyılara vurdukça seni anlatacağız çocuklarımıza/torunlarımıza seni anlatacak herkes herkese dünya durdukça yaptıklarını efsane niyyetine yapamadıklarını sayacağız senin vasiyetine mahkemelerde salladığın kocaa ellerini kırmızı merhametli ve çocuksu hayallerini anlatıp ağlayacağız sana sahillerden heeep beraber el sallayacağız doğru deniz sen sonuna kadar haklıydın bu ülke sömürülüyor bu ülke ahhh bir yanda mutlu damızlık bir yanda açlık bir yanda esareti yaşıyor kendi rızasıyla bir tarafta can çekişiyor tam bağımsızlık fakat deniiiz denizde balıklar azalıyor ve deniz gittikçe daha çook bulanıyor nerdee o deniz/denizlerimiz her şey değişiyor günden güne elmalar eski tadında değil domatesler eskisi gibi kokmuyor eskisi gibi bakmıyor gözlerimiz çok değişti insanlarımız belli ki daha da çok değişeceğiz en çok neye yanıyorum biliyormusun deniz senin için şu lüks otellerin discolarında aldırma gönül aldırma çaldıramadığıma şimdi umarım özgürsün alabildiğine eminim artık bütün hakikatleri bildiğine bedrettin e. |