Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil!Ne yapsam, hiç şaşırmadan kalbimin sesini anlasam Ne kadar mahzunluğum varsa, içime atsam, Rabbime aşkla ellerimi açsam Kimseye aldanmadan, nefsimin hoyratlığına kanmadan sevdanın meşkini anlasam İçimin yaıklığını, sinemin bizarlığını, hakikatın rahlesinde arındırsam Ey Rabbim... Sen bilirsin, sen her hareket ve kuvvetin yegane sahibisin, bizzat melikimsin Acziyetimin, zafiyetler içinde tükettiğim her bir nefesin hesabına kefilsin Ne yaptımsa, sığınmalar yumağında mizanı bekliyor, andıkça yüreğim titriyor Nereye baksam, hangi nazarı okusam, bir garipliğin lahzasında içim gidiyor Niye böyleyim... Akan zamanda ve bir avuntu içinde, telakkiler nefsimi okşadıça elan bencileyim Ezan okunuyor, camiler hazin içinde bakıyor, ruhum bizar olup hazan yaşıyor İmanın mı mukallit, ihsanım mızan içinde hezeyan, kalbim yine içler acısı ağlıyor Ne vakit bir mevta görsem... Bizzat yüzsüslüğümün perdelerini çekerek, ruhumun sedasını dinlesem inliyor Feryatlar niye duyulmuyor, beşer olmak bu kadar sefillik mi yüreğime işliyor İnsan olmak yetmiyor, muhakeme etmek, idrakin lehçesinde aşkı koklamak istiyor Gülen sabinin yüreğinde masumluk ne ise... Dönen zaman içinde imanın telakkilerin lahzasında bir dirhem keder nefesse Hakikatin şehrine amade olan gönlüm niye böyle meşakkat içinde, elemiyle söyle Kalmadı hevesim, nefsimin aymazlığına tek çare biliyorum iksiri aşkın nasip eyle Dil kuruyor, gönül ağlıyor, gözler hüzün boşaltıyor... Hicranın her sahnesi bir bir sinemin tuvalinde açılıyor, durmuyor hıçkırık başlıyor Nefesim kesik kesik, sessizliğin kadrinde kalan ruhumun lisanını mahzun bakıyor Kalbim seni anıyor,rahmetine sığınıp umutlarım kanatlanıyor ve için sızlıyor Mustafa CİLASUN |