Bakire Ağustos
Güneşin bağrında dinlenen-
Paçaları terden kıvranan Sıcağına ter bezi ceviz yaprakları, Eylül’ü burnunda Ağustos . Nerede kurudu insafın - Yalanan kedinin dilinde su mırıldanışı - Kornalarda pazarlık , gölgelikler için Artık toprak altı figan güder - Bukleli kırkayağa. Pide eridi hamur kıvamına Avuç ayalarımda susam yağları, Yanaşırken yemek vakti Zevkli değil pide kuyrukları - Evet bendim bendim, Seni deviren tek uykuda - Ama, Devrilmiyor sıcağın tek yumrukta - Martılar yolunup kaçtılar düşler mavisinden. Nefesi bürünmüş kınına , çıkası yok Şakaklar baygın. Gölgeyi ısırıyor betonlar, Yağmur uğramayalı banklara - Uğramaz oldu insanlar .. Söyle nerede kurudu insafın , Bakire Ağustos. Ahmak ıslatan yaz yağmurları, Hangi hülyanın ayak izlerindensin - Ben buradayım - Sen neredesin ! Eğ başını Ağustos , Belki göz yaşı dökemez çiçekler ama, Bugün ellerimde bir çiçek susuz kaldı .. - Ege Adalı |