Rahmi PehlivanlıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Rahmi Pehlivanlı’yı Tanıyalım (d. 1926, Keskin), Türk ressam.
Annesi Gülşen Hanım ve babası da Hacı Ömer Efendi’dir. İlkokulu Keskin’de bitirdikten sonra Kırıkkale Askeri Ortaokulu’na devam eden Pehlivanlı bu yıllarda resimle ilgilenmeye başladı. Bu dönem hem Ankara hem de Kırıkkale’de ticaret yaparak geçimini sağlayan ailesinin yanında yaşadı. Ankara Süvari Alayı’nda yaptığı askerliğinin ardından Ankara’ya yerleşti ve bir yandan Bahçelievler Ortaokulu’nda öğretmenlik yaparken bir yandan da dönemin ünlü yöneticilerinin portlerini yaptı. Yine bu dönemde yaptığı Aziziye kahramanı Nene Hatun portresi Milli Savunma Bakanlığı’nın davetiyle Harbiye Askeri Müzesi’ne alındı. Kısa bir süre Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde de hizmet eden Pehlivanlı dönemin Cumhurbaşkanı Celâl Bayar tarafından görevlendirilerek Selanik’e Atatürk’ün doğduğu evin resmini yapması için gönderildi. Yurtdışına ikinci çıkışı ise elindeki rahatsızlığı tedavi ettirmek ve resim hayatını profesyonelce sürdürmek amacıyla İngiltere’ye oldu. Buraya kısa zamanda uyum sağlayıp bir çok Avrupa ülkesinde, müze ve stüdyolarda resim etüdleri yaptı. Zaman zaman Kıbrıs, Lübnan, Irak, ve Libya gibi Ortadoğu ülkelerine de giderek sergiler açtı ve portreler yaptı. 1961 ve 1969 yılları arasında Avrupa’nın ilgi odağı olan Afrika’dan aldığı davetleri değerlendirerek bir çok lider ve ünlü kişinin portrelerini yapma fırsatı yakaladı. 1967 yılında en ünlü tablolarından biri olan Zina, Vatikan tarafından çok beğenildi ve dönemin Papası IV. Paul tarafından madalya ile ödüllendirildi. Bu tablo Vatikan tarafından Roma’daki Dal Vaticano Floransa Müzesi’ne alındı. Bu dönemde İtalya’da yakaladığı şöhreti değerlendirdi ve Castel Franco’da bir stüdyo kurarak çalışmalarına devam etti. Cote D’Azure’da düzenlenen uluslararası sanat sergisinde bir diğer ünlü tablosu Kel Mıstık ile portre dalında birincilik ödülünü kazandı. 1972 yılında, tam 17 yıl aradan sonra, Türkiye’ye döndü. Kurtuluş Savaşı gemilerinden Yavuz Zırhlısı’nın satılıp traş bıçağı yapılacağını duyunca vakit kaybetmeden bir resmini yaptı, bu resim halen İstanbul Deniz Müzesi’nde sergilenmektedir. 1978 yılında, uluslararası sanat dünyasındaki başarıları ve kendi ekolünü yaratmış olması nedeniyle Pan Haber Ajansı kendisini yılın adamı seçti. Yine aynı yıl Atatürk’ü ülkeyi ziyarete gelen devlet adamlarıyla resmeden bir dizi hazırladı. Bu dizi 11 Aralık’ta Anıtkabir’de sergilenmeye başladı. 1981 yılında İtalya’daki Accademia Universale Roma tarafından Academico Benemerito diploması ve fahri hocalık ünvanı verildi, adına sürekli bir kürsü ayrıldı. Bir yıl sonra sanattaki otuzuncu yılını kutladığı 30. Sanat Yılı sergisi İstanbul, Ankara ve İzmir’de açıldı. Serginin hemen ardından Renk Renk Türkiyem koleksiyonu için uzun bir Türkiye seyahatine çıktı. 1984 yılında Nurhan isimli bir hanımla evlendi. 1988’de SSCB Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Akademisi Başkanlığı tarafından üniversitelerde konferanslar vermek ve araştırmalar yapmak üzere davet edildi. Aynı yıl Ephesus tablosu ile Papa II. Jean Paul tarafından gümüş madalya ile ödüllendirildi. 1989 yılında başladığı Gazi Üniversitesi Resim Bölümü öğretim üyeliğine 24 Ağustos 1992’de vefat edene kadar devam etti. Öldüğünde Renk Renk Türkiyem koleksiyonunu ancak tamamlayabilmişti. Tamamlayabildiği Atatürk ve Renk Renk Türkiyem projelerinin yanında yapmak istediği bir de Kurtuluş Savaşı projesi vardı. 66 yıllık hayatında 5’i Türkiye’de olmak üzere 60’dan fazla kişisel sergi açtı. Bu sergilerin büyük bölümünün açılışı devlet başkanları ve ileri gelen devlet adamları tarafından yapıldı. Pehlivanlı’ya bir çok ödül, takdirname ve nişan kazandıran eserleri Avrupa, Afrika, Ortadoğu ve Türkiye’de toplam 17 müzede ve önemli koleksiyonda yer almakta. Dut ağaçtan yaptığın kaba saba paletle Gizli saklı resmettin tertemiz bir niyetle Anadolu çocuğum tutku denen cüretle Kör talihi bozansın kul Rahmi Pehlivanlı Renk renk Türkiye’m ile saklanmış çiçekleri Yavuz zırhlısı ile tarihten yitikleri Yorgun düşmüş köylümle şehirde yürekleri Nakış nakış çizensin gül Rahmi Pehlivanlı Çiçekteki renkleri üstübeçle çözdürdün Kıta kıta dolaşıp al sancağı gezdirdin Kralların ressamı diye adın yazdırdın Sanat için gezensin yol Rahmi Pehlivanlı Boyutlarını aşmış portrenin ustasısın Sanata gönül veren memleketin yasısın Ünlülerin ressamı adamın da hasısın Resme adın yazansın ol Rahmi Pehlivanlı Bu günleri yaşarken düşündün hep yarını Memleketin uğruna gezdin dört bir yanını Karış karış resmettin yaşattın her anını Resim resim ozansın çal Rahmi Pehlivanlı Resim senin hayatın bir yaşam biçimindi Zorluklarına rağmen kararlı seçimindi Türlü imkanlar varken resmetmek geçimindi Özün sözün bizimsin bal Rahmi Pehlivanlı Yıllar yılı bıkmadan ülke ülke dolaştın Sanatınla dünyada zirvelere ulaştın Yeni nesil gençliğe bilgin ile yol açtın Yarınları sezensin gel Rahmi Pehlivanlı Sanat zirvelerinde güzel duygular tattın Zina adlı eserle sanata anlam kattın Resmetmekle kalmayıp ekolünü yarattın Renkten rengi çözensin göl Rahmi Pehlivanlı Eserlerin müzede gıpta ile izlenir Kel Mıstık seni anar Nene hatun sızlanır Keskinlinin gururu yüreğimiz közlenir Gidişinle üzensin kal Rahmi Pehlivanlı Hep derdin ki zirveye koşarak çıkmak kolay O zirvede tutunup sürekli kalmak olay İşte bunu başardın sevenin alay alay Yokluğunla hazansın bil Rahmi Pehlivanlı **Abdullah RAMAZAN |
sağlıcakla kalın öğretmenim