LEYLİFER 12
Bir gül almıştın hani, yolda bir genç erkekten,
Sahi, ne yaptın onu, kuruttun mu Leylifer? Taç yapmıştın bana sen, sepetteki çiçekten, Yoksa o günleri sen, unuttun mu Leylifer? El ele tutuşarak, yağmurları seçmiştik. Karşıdaki kafede, iki salep içmiştik. İçimiz ısınınca, kendimizden geçmiştik. Yoksa o günleri sen, unuttun mu Leylifer? Avuçlarımda elin, saatlerce durmuştuk, Gelecek günler için, nasıl hayal kurmuştuk, Çocuklarımız olmuş, adlarını vurmuştuk Yoksa o günleri sen, unuttun mu Leylifer? Kız olursa Dicle’ydi, erkek olursa Fırat. Hani sen diyordun ya, benim içim çok rahat. Tüm hücreme yazıldı, o an verdiğin berat, Yoksa o günleri sen, unuttun mu Leylifer? Mutlaka derdin evim, üç odalı bir ocak Köşede şöminemiz, alevler kucak kucak. Olmazsa olmazındı, bahçede bir salıncak. Yoksa o günleri sen unuttun mu Leylifer? Sözümüz değil miydi, bizi bize bağlayan? Bir avuç yürekleri, kor ateşte dağlayan... Söyle biz değil miydik, ayrılırken ağlayan? Yoksa o günleri sen unuttun mu Leylifer? Nacizane dizelerime ses olarak şiirime can veren Değerli şair dost Sayın Durak Yiğit abime sonsuz şükranlarımı sunuyorum. |
Bu hasret ve sevgi dolu dizeler beğeniyle okudum.Ne söylebnebilir ki bu güzel ve anlamlı sözlerin üzerine yürek sesiniz daim olsun
saygılarımla
Mehmet Çobanoğlu