LEYLİFER 11
Coşkun ırmak olsam da, muammaydı hep yolum.
Çevirmedin yönümü, akamadım Leylifer. Varamadım hiç sana, hep kısa kaldı kolum. Yüzük alıp parmağa, takamadım Leylifer. Yar adını duyunca, yanaklar allanırmış. İnce narin bedenler, hafiften sallanırmış Aşk gözlerde başlarken, yürekte harlanırmış. Gözün gözüme değip, bakamadım Leylifer. Biçare şu gönlümdür, aşka destursuz dalan. Bu ne yaman sevdaymış, gönül bağım hep talan. Unuturum desem de, billahi büyük yalan. Kopan tırnak değilsin, atamadım Leylifer. Günlerdir bıçak açmaz, lal oldu bak dillerim. Kâğıtlar deste deste, kalem tutmaz ellerim. Şu Fırat’tan derindi, sana olan hislerim. Nakşedip dizelere, yağamadım Leylifer. Neler neler geçmedi, şu divane aklımdan Hiç yer ayır demedin, bana gönül tahtımdan. Kurtarmadın bak yine, kör olası bahtımdan. Şu canımı canına, katamadım Leylifer. Anladım ki mutluluk, her zaman haram bana. İçin için ağladım, dün gece kana kana. Hani üzülmem diye, söz vermiştim ya sana. Bağışla ben sözümü, tutamadım Leylifer. Hala ilk günkü gibi, sana olan sözlerim. Resminde tutukludur, bu kapkara gözlerim. Artıyor eksilmiyor, yürekteki közlerim Seni söküp içimden, atamadım Leylifer. Nacizane dizelerime sesi ve meği ile can veren değeli şair dost Sayın Durak Yiğit abime sonsuz şükranlar sunuyorum. |