GİDİYORUM KÖYÜM SENİ BIRAKIP
Yükleyip yüreğime hasretliğini gidiyorum köyüm seni bırakıp
On beş gün tatil kısa geliyor, içimden bir ömür kalmak geliyor, Giderken içim buruk kalıyor, içtiğim suyu şehirde bulamıyorum, Soluduğum havayı hep arıyorum, istemeyerek seni bırakıyorum. Şehir belki kalabalık belki stresli iş sahası orada para gerekli Senin toprağın verimli ama kısıtlı iki küçük tarlayla karın doymuyor Herkese yetsen göçer miydiler senden ağlayarak ayrılmış babalarımız Adetlerin şehirde sürüyor sen merak etme seni orada da unutmamışız Ağzımız aynı tadımız aynı yemeklerin şehirde de pişiriliyor Hiç birimiz değişmeden sana geliyoruz sevinmelisin buna Özlemin içimizde fotoğrafların albümlerimiz de merak etme Sahip çıkıyoruz geleneklere hala ata barı oynanıyor düğünlerde Gürcüce öğrenmeye hevesli şimdiki gençler unutturmazlar Hatıraların canlanır evlerde anılar tap taze yaşatılıyor Dinleyen bir daha dinlemek istiyor sende yaşanılanları Ormanların aynı hala görkemli evlerin çoğu hala tahtadan Dağların karlı yolların patika özenmişte yaratmış seni yaradan Şehir de hayat hep monoton sağın solun önün arkan beton Sense yemyeşil ve hala sosyalsin hala dostsun kardeşsin Senin burada insanlar hep sıcakkanlı ve cana yakın Şehirde her taraf suç dolu her gün can alınıyor Sense hala can veriyorsun canlılık veriyorsun dünya ya Belki sana özel bu verimlilik sana özel bu güzellik Sen ananın ak sütü kadar temiz ve helalsin hepimize… |