Zümrütten Saray
-İçim içime sığmıyor bu sabah!
-Yine n’oldu? -İyi birşey oldu galiba? -Söylesene! -Evim yıkıldı!.. & Bazen hayatta, evini barkını yıkmalısın. Çünkü pencerelerin, evinin içindedir. Mutluluk, bakabildiğin pencerelerden ibarettir ya hani... Manzara kimi zaman, El pençe, dizginsiz bir deniz... Kimi zamanda, yetimhane gibi acı olabilir. Peki sabit mi durmalı pencere dediğin? Yoksa değişmeli mi ara sıra? & Değişmez! Pencereler sabittir... Onları değiştiremezsin, Eğer baktığın yeri istemiyorsan... Toptan oturduğun yeri değiştirmelisin! Oturduğun yer, farz et ki, Evin, Kalbindeki haneleri taşıyamazsın ya! Anca yıkarsın, yada yenisi yaparsın... Ve, Yıktım ben şimdi, Zümrütten Saray’ımı!.. Evsizim, Sokakta kaldım... Açar belki biri kapısını? Hüseyin Özkaymak Ağustos 2010 |