günsüzlüğümün aydınlığı günaydın
günaydın sevgilim,
akşamsız kentimin sabahı günaydın... bak bir kuş uçtu pencerenden deryalarına doğru, dağlar rengini verdi çıplak gözlerine... sevdi belki de güneş gülüşünü saçlarına ışıltısını verdi, sen şimdi uyandın ya gök birden açılıverdi. oysa ki ağlamıştı tüm gece yokluğuna... günaydın karanlığımın ruhu, ay’ı batıran ellerin sahibi günaydın... hadi!kalk yatağından aç pencereni, aç ki ismini alsın sokaklar. yumuşasın hırçın rüzgar, alsın kokunu yaysın uzaklara. gözyaşı dinsin martıların... günaydın sabahımın şenliği, gündüşüm günaydım... tabiat kendine geldi, yoksa açtın mı pencereni? deniz gördü mü ellerini?.. yüzün mü yansıdı maviliklere bembeyaz? dur öyle!biraz daha biraz... düşünme geceleri dertli heceleri bak!tabiat senle mutlu ve ben de çok seviyorum seni... günaydın günsüzlüğümün aydınlığı, ’gül’üşüm günaydın... |