hayatımın sekliğinde yudumluyorum seni
herşeyi koyup bir kenara
ellerin gibi tertemiz sevdik birbirimizi ve yüzündeki hafif pembelik gibiydi gözlerimizin buluştuğu yerde hayat... birinci çoğuldaydık, kimsenin üçüncü çoğul olamayacağı kadar, belki de tekil yaşamları özendirecek kadar. gözlerinin sıcacık kahvesini içerken saçlarının kokusunu duyduğumda, ne kadar da sevinirdik oysa... tebessümün ne güzeldi yanağına öpücük kondurduğumda... her mutluluğun peşinde bir dert olduğunu biliyorduk oysa.. biliyordum... gelmemeliydim sana ve gittin... haklısın, kirlettim bembeyaz ellerini hüzün görmemiş yüreğine değdirdim hüzünlerimi... gittin ya, hayatımın sekliğinde yudumluyorum seni... |